Türk MGK’sının terörü..
Türk Devleti’nin terör organizasyon merkezi MGK dün toplanarak Kürt Halkı’na, siyasi kadrolarına ve insanına karşı esti, gürledi, yeni tehditler savurdu. Çadır savaÅŸlarının derinleÅŸtirilerek devam ettirileceÄŸini, tutuklamaların hızlandırılacağını neredeyse açıkça belirten bir bildiri yayınladılar. Åžimdi sonucu bekliyoruz..
Türk Devleti’nin terör merkezi MGK’sının toplantısından sonra yayınlanan bildiride ÅŸu tehditkar cümleler yer almıştır (bir gazete alıntısıdır bu):
"’Bu çerçevede’ terör örgütünün ve yandaÅŸlarının insan hakları kisvesi altında gerçekleÅŸtirmeye çalıştıkları ve esasen halkımızın birliÄŸini, bütünlüğünü, güvenliÄŸini, huzurunu ve refahını hedef alan her türlü eylem ve giriÅŸimiyle mücadele edileceÄŸi ve bu kararlı yaklaşımın, milletimizden alınan güven ve destekle terör tehdidi bertaraf edilene kadar sürdürüleceÄŸi vurgulanmıştır. 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak seçimlerin herhangi bir güvenlik sorunu yaÅŸanmadan gerçekleÅŸtirilebilmesi için, bugüne kadar alınan ve önümüzdeki dönemde alınması öngörülen güvenlik tedbirlerinin etraflı bir deÄŸerlendirmesi yapılmıştır. Bu baÄŸlamda, terör örgütü ve yandaÅŸlarının halkımızın demokratik tercihlerini serbestçe ortaya koyabilmelerini engellemeyi amaçlayan teÅŸebbüslerin, güvenlik güçlerimizce alınacak tedbirler ile ülkesine ve demokrasiye içtenlikle baÄŸlı halkımızın saÄŸduyulu yaklaşımı sayesinde baÅŸarıya ulaÅŸamayacağına olan inanç teyit edilmiÅŸtir."
Evet Türk Devleti’nin Terör örgütü, her zaman yaptığı gibi, bütün barışçı çözüm yollarını tıkaamış, insanları ölüme sürükleyerek Kürdistan Sorunu’nu “çözmeyi hedef olarak seçmeye devam etmiÅŸtir. Fütursuzca.. Åžimdi yukarıdaki paragrafı açalım:
Şöyle buyuruyor Türk Devleti: “Terör örgütünün ve yandaÅŸlarının Ä°NSAN HAKLARI KÄ°SVESÄ° ALTINDA gerçekleÅŸtirmeye çalıştıkları ve esasen halkımızın birliÄŸini, bütünlüğünü, güvenliÄŸini, huzurunu ve refahını” hedef alan eylemler..” Bu askeri dili halk diline çevirirsek, bildiride; “Kürtler için barışçı çözüm yolu asla açılamaz” deniliyor. Ä°nsan haklarının bir kisve olarak kullanıldığına dair ne gibi deliller gösterilebiliyor, belirsiz.. Ama Türk Devleti’nin insan haklarından ne kadar nefret ettiÄŸi de açıkça ortada. Bildiride bazı eylemlerden bahsediliyor.. Bu eylemler halka, sistem içi Türk Basını’na, Türk Devleti’nin Mollacı ordusu olan polise açık bir ÅŸekilde yapıldığı halde Terörist devlet kurumu MGK söz konusu gösterilere illegalite elbisesi giydirmekte ısrarlı.. Göstericiler tarafından istenen ne? Ä°taatsizlik eylemcileri elbette her insanın doÄŸarken sahip olduÄŸu hakları kendileri için de talep ediyorlar. Bu haklar nelerdir? Anadil eÄŸitimi, kendi kendisini yönetme hakkı merkezli temel ve insanı insan yapan haklardır. Oysa Teröristin hükümette olduÄŸu Türk Devleti’nde bunları deÄŸil istemek, ima dahi etmek zindanı boylamak için yeterlidir. “Ordusu ve polisi ile bölünmez bir bütün olan” Türk Devleti ve onun Duçesi ErdoÄŸan, Kürtler’i “PES ETTÄ°RÄ°NCEYE KADAR” dövecektir! Gece işçileri (polisler) çaadır yıkacak, çadır kuranları enterne edecek, nefeslerini kesene dek takibe alacaktır. Ä°ÅŸkence bunun garnitürüdür..
Yine aynı paragrafta 12 Haziran Seçimleri’nde ise, açıkça görüldüğü gibi sandıklar asker ve polisin kuÅŸatması altına alınacaktır. Her türlü aÅŸağılık hile, yolsuzluk, verilen Kürt oylarını yok sayma mübah oluyor. Kısacası mebus hırsızlığına gidileceÄŸi açıkça beyan ediliyor. Bu paragrafta öyle bir tablo ortaya konuluyor ki, sanki Kürd’ün “Kürd’üm” diyene oy vermesi en büyük eylem, en açık bir baÅŸkaldırı olarak niteleniyor. Bu paragrafta AKP, MHP ve CHP dışında eskaza bir bağımsıza oy vermeye kalkan kiÅŸiler “ülkesine ve demokrasiye içtenlikle baÄŸlı halkımızın saÄŸduyulu” hainler tarafından engelleneceklerdir.
MGK’nin asker kesimi zaten BDP’nin meclisteki varlığından dolayı Türk Devleti’nin “yasama organı” olarak kabul ettiÄŸi meclisi dört yıl boyunca boykot etmemiÅŸ miydi.. Ä°ÅŸte ÅŸimdi çok daha iÄŸrenç bir oyun sergilenmeye çalışılacaktır. Müstakbel Kürt vekiller artık açık bir ÅŸekilde hedeftedirler.
Terör örgütü MGK, Kerkük davasını da ele almış, “Türkiye’nin güvenliÄŸi”ni yakından ilgilendiren bu davanın TÃœM TARAFLARIN KABULLENECEĞİ BÄ°R ÇÖZÃœME KAVUÅžTURULMASI istenmiÅŸtir. Güneyli ErdoÄŸan hayranlarına ithaf ediyor, bu konuda görüş dahi bildirmiyorum!!!
Suriye’deki ayaklanmaya ise görünürde ABD’nin isteÄŸi ile müdahil olmaya baÅŸlayan ErdoÄŸan ve Terörist MGK’nin asıl korkusu Güney-Batı Kürtleri’nin belli bir statüye kavuÅŸmasıdır. Bunu ikinci elden defalarca dile getirdikleri dikkatlerden kaçmamıştır.
Böylece akla Duçe ErdoÄŸan’ın “Arjantinde bile Kürt sorunu olursa bu beni de ilgilendirir” geliyor..
Faşist faşistliğini yapacaktır.. Ya demokratım diyenler ne yapıyor?
2011-04-29
A Sirac Kekuyon
Gorusunuz