Yazılarımın özelliği
Son zamanlarda bazı mailler ve yüzyüze görüşmeler veya telefonlaşmalarda samimi bazı insanlarımız “dilimin sertliği”nden, yazılarımdaki duygusallıktan bahsediyorlar. Bu doğrudur. Ama şu da doğrudur:
Ben kişi olarak tahlilleri pratikte doğrulanmış bir insanım. En son, Türk Devleti’nin ortaya koyduğu Kürt açılımı, demokrasi açılımı, milli birlik projesi vs’nin kofluğunu ortaya atıldığı gün red etmiş, bunun bir oyun olduğunu defalarca ortaya koymuştum. Tahlil bir yere kadar okunur. En sonunda süreç insafsızca bir dilsel, kültürel, ekonomik ve fiili soykırım noktasına geldiğimiz bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır. Bu aşamada artık düşman devlete, “devletim”, düşman millete “kardeşim”, beni inkar edene “demokrat” demem, kendi kendimi inkar etmektir.
Bazıları nezaketimizi zorlayarak, şu veya bu Türk liderine , askerine veya politikacısına saygılı tabirlerle hitap etmemizi bekliyorlar. Fakat karşı tarafın ulusal kişiliğimize, haysiyetimize, gururumuza, şerefimize karşı sistemli bir saldırı halinde olduklarını düşünmüyor bu iyi niyetli insanlarımız. Adam her gün ölen kardeşlerimizi “hain”, “terörist”, “haince tuzak hazırlayarak asker öldürücü” olarak nitelerken, bir elbette boyun eğerek bunlara katlanamazdık.
Hain nedir? Kim haindir? Buna bir bakalım:
Biz asla Türkler ile gönüllü bir kaynaşma içinde olmadık. Onlar vatanımızı işgal ve ardından ilhak ederek bizi yok saydılar. Hain olan bir Kürt, bu ilhakı, bu inkarı, onaylayan Kürt’tür. Biz Türkler ile savaşıyorsak, savaşı bir oyun saydığımızdan, bir geçim kaynağı saydığımızdan dolayı savaşmıyoruz. Dünyanın, insanlığın ve şerefin gereği olan bir kişilik sergiliyerek, bizi, “soyumuzu inkar”a zorlayan moğol artığı barbarlara karşı “kendimiz olma” savaşını veriyoruz. Be en kutsal bir görevdir. Buna karşı Türk ile gönüllü işbirliği yapanlar, vatanlarını, bizi insan yapan bütün değerleri düşmana peşkeş çekenler haindir.
Türk’ün bizi “hainler” ve “bizden olanlar” diye ayırıma tabi tutmaları elbette kabul edilemez. Adı üstünde; en aşağısından yönetim düzeyinde bize düşmandır o! Bundan dolayı onların liderlerini saygıdeğer bulmak benim işim olamaz.
Ben kişi olarak Tüm Türk Yönetimi’ni Ceylan’ın bir tırnağına değişmem. Ceylan’ı şehit edip, olayaı saptırmaya çalışan bu yaratıklara insan veya hayvan gözü ile bakabilirmiyiz? Bakanlar varsa kendilerine hayırlı olsun.
Tahlillere ara verdim dememe rağmen yöne de dayanamayarak ufak bir tahlil sahnesini sergiledim. Ama ben yine de ağırlığı cesur gerillalarımız’ın, milislerimizin ve siyasetin ağırlığını omuzlarında hisseden insanlarımızın morallerinin en üst düzeye çıkarılması için çalışmaya devam edeceğim.
Artık olumsuza sarılmayı bir hayat tarzı olarak benimsemiş olan hiç bir Kürd’ün yazısına itibar etmeyeceğim, önemsemeyeceğim. Ama yalanı şiar edinmiş halkımızın sırtından sivrilmiş olan Kürt politika esnafını da teşhir edeceğim.
Şu anda en kritik süreci geçiyoruz. Bugünden yarına büyük bir boğuşma yaşanması ihtimali kapıda. Bu aşamada bilhassa Gerilla liderleri ile DTP’lilerin oyuna gelmemesi gerekir. AKP şu anda ilk anda düşündüğünü “belli” ettiği açılımlardan da geri dönmenin, bunun vebalini Kürt Tarafı’na yüklemenin hazırlığı içindedir. Atalay’ın “DTP yan çiziyor” şeklinde formüle ettiği düşünce Türk Tarafı’ının kendisinin, en basit bir açılımdan dahi çark etmesinin işaretidir. Bunu da TDP’ye veya kısaca Kürtler’e yüklemeye çalışıyor.
Kürt Tarafı’nın makul bir süre sabretmesi, Türk Tarafı’nın maskesini indirmesi bakımından gerekli olabilir. Önemli olan “Türk Kürdü” olan çevrelerin bir maşa gibi, bu yaratıkları da kullanarak halkın zihnini karıştırmalarını engellemektir. Türkler’in bazı yetkilileri Muş’ta, Amed’de, ve daha sonra diğer Kürt illerinde gezilere çıkarak, Kürtler’in ateş hattındaki evlatlarını karalama bazında “halk”a şikayet etme çabaları manidardır. Bir yandan Güney’e asker yollama kararnamesi çıkarılırken, öte yandan halkın gözünü kurkutma amaçlı “Ceylan Cinayeti” türü güç gösterilerine girişiliyor.. Son zamanlarda dini propagandanın ön plana çıkarılması, TRT-altı’nın bu amaçla effektif olarak kullanılması bu çabaların bir parçasıdır.
2009-10-09
A Sirac Kekuyon
Gorusunuz