Darbe’ye doÄŸru mu, bilek güreÅŸi mi?

SavaÅŸta Düşman’ın düşündüğü gibi düşünmeyi bilmeyenler kazanma yolunda çok ÅŸey kaybeder, mücadele sürecini uzatırlar. Aynı ÅŸey Düşman’ın devlet yapısında karar sahibi olanlar için de geçerlidir. Åžimdiki yapısı itibarı Türk Devleti’nin en saÄŸlam gücü olan kontr-gerilla, MÄ°T, JÄ°TEM ÅŸu anda büyük bir suskunluk geçiriyor gibi görünse de olanlara baktığımızda bu sessizliÄŸi ciddi bir ÅŸekilde tahlil etmemiz gerektiÄŸi kanısındayım.

Ä°kinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD’nin öncülüğünde NATO’ya mensup devletlerde gladio örgütlenmelerine gidildi. Bu örgütlenmenin tarihini uzatmamak için geneli bırakarak Türkler’in Gladio macerasına dönelim.

Türk Gladio’su 27 Eylül 1954’de resmen ve "Seferberlik Tetkik Kurulu" hayat buldu. Bu örgütün kökleri aslında 1952’ye kadar uzanır. BilindiÄŸi gibi Türk Devleti bu tarihte NATO üyeliÄŸine alınmıştı. Bu arada en önemli geliÅŸme faÅŸist Türk subayı Alpaslan TürkeÅŸ’in ABD’ye gitmesi ve orada 1948’den 1955’e kadar Amerikan Askeri eÄŸitimi, bu arada kontr-gerilla eÄŸitimini aldı. Buraya bir "mim" koyalım.

Türk Devleti’nde, NATO konseptine uygun olarak 1980 Yılı’na kadar baÅŸ hedef komünistlerdi. Buna ek olarak Kürt Hareketi ve dinciler de ikincil derecede de olsa yerine komünistler ile birlikte hedef tahtasına oturtuluyordu. Örnek olarak 1974’ten sonra Kürt hareketi’nin hedef tahtasına oturtulmasına bakabiliriz.

Darbelerin yapılması için önce müdahale için ortam haxırlanır veya bir ihtimaller ortam hazırdır. 1960-Mayıs Darbesi için hazırlanan ortam Öğrenci, entel, memur, kısmen işçi kesimi olmak üzere CHP tabanı’ndan ve Kürt Düşmanı Ä°nönü’nün "tarihi" kiÅŸiliÄŸinden yararlanıldı. Ama aslında herkesi kullanan bir kiÅŸilik TürkeÅŸ’in başını çektiÄŸi faÅŸist 14’ler grubu vardı. Darbeden sonra çok daha geri plandaki güç, böylesine bir kalıcı ve kanlı yöneliÅŸi çıkarlarına uygun bulmadı ve grubun tasfiyesi için Gürsel ile iÅŸbirliÄŸi yaptı. Tasfiyeden kısa sürede yeni bir anayasa hazırlandı, Menderes ve iki bakanının idamından sonra yeni seçimle yapıldı. Bu darbeyi beÄŸenmeyen bir baÅŸka faÅŸist grup Talat Aydemir adlı albay "artçı depremler"e giriÅŸti (22 Åžubat 1962 ve 21 Mayıs 1963’te). Ä°ki darbe teÅŸebbüsünde de yenilgiye uÄŸradı ve idam edildi.

Ä°ÅŸte bu teÅŸebbüslerden sonra Albay TürkeÅŸ, ABD’de aldığı kontra eÄŸitimle devreye girdi.

Önce "Komünizmle mücadele dernekleri"ni kurdurdu. Bu dernekler isimleri ve kapsamları itibarı ile dar geldiÄŸinden, "komünizmle mücadele" gibi bir darlıktan "Ãœlkü ocakları" denilen faÅŸist örgütlenme yolunu seçti. Türk Devleti’nin imkanları ile "komando" adı verilen geniÅŸ bir milis gücü oluÅŸturdu. Bu sırada THKP-C, THKO, "Sosyalist gazetesi" çevresinde yer alan grup, "Renkli Aydunlık", TÄ°KP gibi örgütlerin DeteklediÄŸi bir cunta oluÅŸturuldu. BAASÄ°ZM’i örnek alan bu cuntayı sadece Kürt Örgütü DDKO red etmiÅŸti. Tüm organları (Hükümet, Bakanlar kurulu vs) belli olan bu cunta 9 Mart’ta harekete geçecekti. Fakat darbe öncesi Atıf Mahir Kaynak ve meÅŸhur MÄ°T'çi Mehmet Eymür adlı MÄ°T’çiler durumu öğrenerek Genelkurmay BaÅŸkanı Memduh TaÄŸmaç ve Ä°stanbul Birinci Ordu Komutanı Faik Türün'ü durumdan haberdar edildi. Sonunda TaÄŸmaç diÄŸer komutanlarla anlaşıp cuntayı komuta zincirine baÄŸladı ve olanlar oldu..

Sonuçta sol, büyük bir darbe yedi ve 20’den fazla gruba ayrıldı. Buna Kürt Solu’nu da ekleyebiliriz. Ä°ÅŸte bu sırada Türk Askerleri, ellerindeki kontraları, MÄ°T’i, konrtol dışı güçleri kullanarak yönetime el koymak için zemin oluÅŸturmaya baÅŸladılar. O sıralarda Milliyet Gazetesi’nin en yetkili adamı olan Abdi Ä°pekçi trafik kazalarında ölenlerle iç çatışmalarda ölenlerin sayılarını yanya veriyordu. Sonunda kontraların tahammül sınırları aÅŸtı ve öldürüldü. Onu dışında bir çok Türk Entellektüeli de yok edilmiÅŸti.

Öte yandan Askerler siyasilere ve basına; "geliyoruz" anlamına alınabilecek birer muhtıra verdiler. Demirel durumu bildiÄŸi halde, Ecevit ise elindeki metnin ne anlama geldiÄŸini bilmeden konuÅŸmuÅŸtu. Ä°kisi "de muhtıra bana deÄŸil, sana verildi" havasındaydı. Sonun zemin tamamen uygun hale getirildi ve Türkler’in en kanlı darbesi Evren’in LiderliÄŸi’nde, "Emir ve komuta zinciri içerisinde, emirle" gerçekleÅŸtirildi.

Şimdi gelecek yazıda bu bilgilerin ışığında günümüzdeki bilek güreşine bakabiliriz..

Sirac Kekuyon (Bilgin)

2007-05-27




Gorusunuz