Kerkük-Şengal hattı ve azgın istihbarat örgütleri
Kerkük Referandumu yaklaştıkça özellikle Türk'ün, Fars,'ın ve Arab'ın kanlı parmak izi her olumsuz eylemde, görüşmede ve kapalı kapıların ardındaki katakulilerde saptanmaya başlandı. Son zamanlardaki gelişmeleri bu parmak izlerinden bağımsız düşünemiyoruz. Mesela; Irak Merkezi Hükümeti neden yıkılmaya yüz tuttu? İran bu kadar baskı altındayken bile nasıl oluyor da Kürt yerleşim birimlerini bu derecede açıkça bombalayabiliyor? Türk Askeri nasıl oluyor da daha henüz savaş başlamadan bile uluslararası kanunları çiğneyerek Kürdistan'a misket bombaları yağdırmaya başlayabiliyor? Sorular, sorular..
Başkan Barzani'nin "saldırının arkasında yabancı istihbarat örgütleri var" saptaması çoğuldur ve Kürd'ün tarih sahnesine çıkışını engellemeye çalışan tüm Düşman duruşlu ilhakçı-inkarcı rejimleri kapsar. Bunlardan ilk planda görünenler; Türk Devleti, İran ve Suriye'dir. Nitekim büyük katliamdan sonra hemen başlayan soruşturmada bu saldırının arkasında, Şer Cephesi'nin en zayıf, fakat bir o kadar da sinsi halkası olan Suriye'nin bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Unutmayalım, su uyur ama bu iğrenç yaratıklar uyumaz..
Şimdilik görünen, ABD'nin kapalı kapılar ardında, Türkler ile yüzyüze görüşmelerde aldığı kesin tavır sayesinde ve açıktan açığa diplomatik bir dille yapılan uyarıların halk diline tercümesi ile anladığımız kadarı ile Türkler "müdahale" sevdasından şimdilik vazgeçmiş bulunuyorlar. Bu izlenimi, düşmanını tanıyan biri olarak mutlaklaştırmıyorum ve her an kudurmuş gibi saldıracaklarını beklemeyi de salık veriyorum. Düşman dışişleri bakanının Sarıkamış ve Çanakkale misallerini vermesini de bu saldırgan ruh haline bağlıyorum. Bilindiği gibi Sarıkamış Savaşı'nda Türk-Osmanlı Ordusu neredeyse bir tek kurşun sıkmadan 90.000 askerinin tümünü savaş alanında ölü olarak bırakmıştır. Dışişleri balanları bu savaşın nesi ile övünür anlamak mümkün değil! Ama her halde tarihteki çılgınlıklarını ortaya koymak istemiştir. Ne olursa olsun bu misal bile her zaman uyanık olmamız gerektiğini ortaya koyar bir misaldır.
Şu anda her üç Düşman dikkatlerini eylülde ABD Yönetimi tarafından Kongre'ye sunulacak olan rapora odaklamış gibi görünüyorlar. Şer Cephesi söz konusu raporun "Irak'ın güvenliğinde ilerleme" kaydedememesi için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Çünkü devresel raporun olumsuzluk içermesi halinde bunun Bush Yönetimi'ni güç durumda bırakacağını, Ordunun Irak'ı terk etmesi için baskıların artacağını hesaplıyorlar. Eylül'e kadar daha fazla kan akması için ellerinden geleni yapacakları tabiidir..
Bilhassa Kerkük Sorunu gibi Kürtler'in hiç bir şekilde geri adım atmayacağı bir sorunun çözüme doğru gittiği bir sırada Êzdî inancına sahip Kürtler'i korkutup anayurtlarını terk ettirme çabaları, Kerkük'te , Xeniqîn'de ve Xankurkê'de genişletilen ortak İran-Türk saldırıları, Kürtler'i artık bu hukuksuzluğa cevap verecek aşamaya getiriyor. Amerikan Kürt Komutanlıklarının konu ile ilgili toplantıları buna işaret olarak algılanabilir.
İstihbarat teşkilatlarının (ki Türkler açısından bunlar birer beşinci kol harekatıdır) sadırı alanlarını paylaştıklarını görüyoruz. Suriye Batı kesimlerine düzenlenecek saldırıları üstlenmiştir. Şimdiden iki önemli saldırının altında imzaları vardır (işçilerin bindiği araca yapılan saldırı ile iki düzineden fazla Kürd'ün şehadetine sebep olmaları ve güncel saldırı). İran, Başta Xeniqîn olmak üzere Xankurkê'ye kadar olan alanı istikrarsızlaştırmaya çalışmaktadır. Türk Devleti ise hem Kerkük'ün içini istikrarsızlaştırıyor, hem de Haftanînden Xankurkê'ye kadar uzanan bir şeritte Kürt Köyleri'ni vuruyor..
Özetlersem: Bence Güney ve Gerilla Liderliği oldukça iyi bir strateji benimsemiş durumdadırlar. Güney'in ABD ile koordineli politik yürüyüşü, tüm Kürt gücünü seferber etme kaabiliyeti en üst düzeydedir. En seçkin birliklerden 350 fedainin Êzdî Kürtleri'ni korumak için gönderilmesi konusunda hiç bir prüz kalmamıştır. Gerilla Liderliği'nin hiç bir provokasyona prim vermeden Kuzey'deki yıpratma savaşı Türk Askerbaşı'nı sarsmış bulunuyor.
Åžehitlerimize bin selam
2007-08-17
Sirac (Bilgin) Kekuyon
2007-08-17
Gorusunuz