Bedirxan ve Xristiyanlar (Nasturiler)

Muhammedê Paloyî'nin isteği üzerine bu yazıyı hazırladım. Yazıyı hazırlarken, okurları yanıltmamak için üç zıt kaynağı esas aldım. Birincisi; Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi, Doğu bilimleri Enstitüsüne mensup M A Gasaratyan (Kuzey Kürtleri'ne ilişkin bölümler), C Celil, vs) nin kaleme aldığı "Yeni ve Yakın Çağda Kürt Hareketi"ni S Balkan'ın çevirisi ile yayınlayan Jina Nû yayınları tarafından 1991'de yayınlanan kitaptır. İkincisi; Gabriella Yonan'ın kaleme aldığı, "Asur soykırımı-unutulan bir Hollocaust" adı ile 1996'da İstanbul'da yayınlanan kitaptır. Üçüncüsü; Beth Nahrin Örgütü'nün 1998'de yayınladığı "1915 Van Soykırımı" adlı çok yazarlı kitaptır. Bu arada Hoyboon'nun yayınladığı ve Süreyya Bedrxan'ın gözetiminde veya kaleminden İngilizce olarak yayılanan "The Case of Kurdistan Against Turkey, Sweeden-1995 by Sara" adlı kitapta bu konuda bilgi edinemedim.

Önce Asuri, Nasturi, Keldaniler'in "Soykırım" dönemindeki nüfusuna ve bu nüfusun dağılımına bakalım:

Rus konsolos yardımcısı E A Lalayan'a göre Osmanlı Devleti'nin sınırları içinde toplam olarak 941 Bin Sami-Hami kökenli Hristiyan yaşamaktaydı. Bunlardan Nasturiler'in sayısı ise sadece 135 bindir. Kaynakların Asuri saydıkları halktan en kalabalık kitle hiç bir dönemde dokunulmayan Lübnan Marunileridir ve sayıları 525 bindir. Kalan 416 bin kişi Çeşitli yörelere dağılmışlardı. O sıralarda Hakkari Halkı'nın %37'si Nasturi idi. Özel olarak Çölemerg'de ise Neredeyse silme Nasturi nüfusu vardı (%95).

Botan Xanı Bedir'i uğraştıranlar, Botan Hakkari yöresinde yaşayan 135 Bin kişilik Nasturi Halkı'dır.

Bir diğer Rus Konsolos Yardımcısı R I Termen, bilhassa İngiliz Misyonerler'in Nasturiler'i nasıl kışkırttıklarını anlatır, ki o sırada Kürt Lideri Bedirxan kurtuluş mücadelesine hazırlanmaktadır. Yörede çok karmaşık ilişkiler hüküm sürerken Termen de Ruslar'ın çıkarları açısından meseleye bakmaktadır. Aldığım notlar bu oyunların hep benzer şekilde Kürt Önderleri'ne karşı oynandığını gösteriyor.

Bedirxan, ülkede yaşayan tüm halklarla iyi ilişkiler kurmak için büyük çabalar harcamıştı. Kürtler ile birlikte yaşayan Ermeni ve Nasturiler'e destek sağlamak için olağanüstü sayılacak uğraşlar verdi. Ermeniler'e ekonominin yönetimini vermek niyetindeydi. Bu sıcak ilişkiler kısa sürede Ermeniler arasında heyecan yarattı ve başta Dep Kasabası (Türkler'in Karakoçan adını taktıkları kasaba) olmak üzere pek çok Ermeni Kürt Ordusu'na katıldı. Ama Nasturiler oralı bile olmadılar.

Durum olgunlaştığında Bedirxan kendi adına para bastırdı. Cizîra Botan'ı başkent ilan etti. Kürt Bayrağını göndere çekti (1842). Müttefik Kürt Mirleri Cizîr'de Kürt Hükümdarı'na bağlılık yemini ettiler.

Fakat Kürtler'in devletleşmesine kadar susan, hiç sesleri çıkmayan Nasturiler birden bire sahneye çıktılar. Bedirxan'ın dosluk elini ittiler. Mar Şamun ve Mar Yohan adlı iki yüksek dini liderleri ile Kürtler'in arası bozuldu. Bunun sebebi (Rus Akademisi yazarlarna göre), İngiliz diplomatlarının ve Amerikan misyonerlerinin Osmanlı'ya karşı bir Hristiyan dayanak yaratma çabasının rolü önemlidir. Bu arada karşılıklı talan kaldırmalar başladı. Bunlardan birini yaşayan Rus Konsolos yardımcısı Termen, iki tarafın da yaşadıkları şartlardan dolayı gaddarlaştıklarını bildiriyor. Velhasıl bir kitap yazacak kadar belge bolluğunda Kürtler'in yaşananları kendi açılarından yazmamaları bugün elbette Düşman'ın da katkısı ile karmaşık ve olumsuz bir hal almıştır. Nasturiler'in Kürt düşmanlığının da katkısı ile büyük abartılı kitaplar elden ele dolaşıyor, her zaman ki gibi Kürtler'in suskunluğunun da katkısı ile, Kürt Milleti'ni bir nevi sanık sandalyesine oturtuyorlar, hem de vicdansızca iftiralarla.

Bazı Kürtler (!) açık bir şekilde karıştırıcıların izlerini sürmek yerine Milletimizi suçluyorlar. Oysa bütün kaynakları birleştirdiğimizde, ki tümü Hristiyan kaynaklarıdır, Kürtler'in devletleşme sürecini engellemeye çalışan Nasturiler, bütün barış teşebbüslerine ve giderek ihtarlara rağmen faaliyetlerine devam edince Kürtler harekete geçmiş ve sayılarının onbin olduğu kaydedilen bir Nasturi kıyımına girişmişlerdir. Elbette hiç bir kıyımı kabullenmemiz mümkün değildir. Ama Kürtler bağımsızlığa bu kadar yaklaşmışken yürüyüşe çomak sokan Nasturiler'e de müsaade edilemezdi.

2007-05-21

Sirac (Bilgin) Kekuyon

2007-05-21




Gorusunuz