Büyükanıt'ı dinlerken...II
Bazı insanlarımız Büyükanıt'ın konuşmasını çok önemsediğimizi öne sürüyorlar. Bu elbette yanlış bir düşüncedir. O bir düşmandır. Kürt Milleti'nin varlığını hedeflemiştir. Elbette söylediklerinin satır araları dahil her tarafını didik didik ederek sözlerinin taşıdığı anlam itibarı ile yurtsever ve milliyetçi halkımıza sunacağız. Şaka falan değil, Kürt Milleti'nin en büyük düşmanı olan Türk Devleti'nin en tepesindeki General idi konuşan. Bu zatın o günkü söylediklerini öok iyi tartmak suretiyle onun şu andaki ruh halini bilmek önemlidir. Çünkü bugünkü duruşu, yarınki yol haritasını ortaya koyacak niteliktedir. Bundan dolayı, faydalanacak bir ajan teşkilatını bulunmayan gözlemciler olarak, direkt olarak dile getirilen düşüncelere önem vermek zorundayız. Düşman'ın en küçüğünü bile önemsemek, savaş sanatında önem arz ettiğine göre biz, elbette en büyük düşman ordusuna komuta eden kişiyi "es" geçemezdik.
Türk Devleti'nin Terörle Mücadele Kanunu'nu dikkatle incelediğimizde, Kürdistan Halkı'nın kendi kaderini tayin hakkı için mücadele veren bütün güçleri terörist olarak nitelenir.Söz konusu tarifte demokratik baskı mekanizması eğer "devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü"nü bozmak amacıyla kullanılmışsa, böylesi bir davranış bile terör kapsamındadır. Şu soru sorulabilir: "O halde neden diğer Kürt örgütlerine mensup insanlarımızı 'terörist' diye yakalayıp zindana tıkmıyorlar?". Kısmen doğru bir sorudur bu. Ama unutmayın;
Türk Devleti, Kürt Milleti'ne karşı topyekun bir savaş açmışken, "zafer" kazanmak için Düşmanı olan Kürtler'i bölerek ve önem sırasına göre sırayla parçaların üstlerine yürüyeceklerine dair bir düşünce taşıyorum. Savaş sanatı bunu gerektirir. İşte Büyükanıt'ın Kürt Milleti'ne karşı açtığı savaşta taktik planlarından bazıları itibariyle "Te'dip" ve gerekirse "tenkil", hatta fiili yoketme söz konusudur. Türk Askerbaşı'nın elindeki tek koz olan "terör örgütü" uydurmacasına bu kadar sarılması dikkat çekicidir ve Kürtler'i bölmek için iyi bir taktiktir. Ben forumla yakından ilgilenen ve her adımda bilgilendirilen bir Kürt İnsanı olarak, en aşağısından gençlik düzeyinde bu oyuna gelindiğini görüyorum. Açık konuşalım: Kuzey'de, bir yanda PKK, öbür yanda diğer örgütler, taban düzeyinde de olsa hala büyük bir zevkle biribirlerine laf yetiştiren kişilerle doludur. Hatta bu laf yetiştirmeler çoğu kez tepelere kadar sıçrıyor. WP Sorumluları günde en aşağısından 20 cıvarında böylesi mesajı engelliyor (filtrede veya fiili müdahale ile). Tabii ki günlük yanlış değerlendirmeleri eleştirenler kaynak belirterek ilgili kişi veya kurumu rahatlıkla eleştirebilmelidirler. Bu bir görevdir. Ama iç eleştirilerde sivri dilli olmak Kürt Milleti'ne fayda getirir mi, bunu da düşünmelidirler.
Şu yaşadığımız süreçte Kürtler ile Türkler arasında inanılmaz sertlikte bir PS cereyan etmektedir. Bu PS'de Türkler'in bir dirigent'i, yani bir orkestra şefi vardır. Bu Büyükanıt'tır. Kürtler'e karşı yürüttüğü PS'de bazı satırbşlarını vermiş, bunların bazılarının içini de doldurmuştur. "Terörle mücadele esasları"nı şöyle sıralıyor:.
"1- Siyasi ve askeri kararlılık
2- İşbirlikçilerin (Kürt Milisler'in) etkisiz hale getirilmesi: Teröristi besleyen onlardır. Ve bunlar halkın içinde yaşar. Yani TSK'nın etki alanı dışında faaliyet gösteriyorlar.
3- Psikolojik harekat
4- Dış desteğin kesilmesi
Hem siyasi hem de maddi olarak
5- Kazanma ümidinin ortadan kaldırılması
Maalesef yurt içindeki partiden ve Avrupa'dan gelen açıklamalar bu ümidi besliyor
6- Güvenlik güçlerinin yasal yetkileri. Örneğin yasalar teröristin yer göstermesini zorlaştırıyor"
Bu saptamaların tümü basın kanalı ile Türk'ü bilgilendirmek, Kürd'ü yıldırmak için basın toplantısında dile getirilmiştir. Bunlar PS'nin esaslarından bazılarıdır. Türk General'in kendisine sakladığı diğer bazı maddeleri de buraya eklemek gerekiyor:
1-Parayla veya korkutma ile Kürt İnsanı'nı ajanlaştırma
2-Toplumun, öne çıkan, sözü geçen liderlerine "kanca" atarak teslim alma ve kullanma
3- Teslim olmayan ve gözü yılmayan insanları ve rast gele seçilmiş kişileri faili meçhul cinayetler işleyerek öldürmek suretiyle insanlarımıza mesaj verme ve kitlelerin gözlerini korkutma
4-Göçettirme politikası ile Kürdistan'ı insansızlaştırma..
General Büyükanıt'ın konuşması Türk Medya'sını gazlamış, Güney'de ve Kuzey'de "panik krizi"ne kapılmış insanlarımızı aramak, olmayan paniği varmış gibi göstermek, yanlış demeçler vermeye sürüklemek veya bu tür demeçleri (bilhassa Kuzey'de) yakalamak gibi durumdan vazife çıkarmaya itmişti bulunuyor. Bir Taki Doğan, bir Fatih Çekirge, bir çölaşan veya bir Çandar bu arayışta bir çırpıda sayabileceğimiz isimlerdir.
Bu tipler TV'lerin en muteber misafirleri haline gelmişlerdir. Bazı TV'ler savaş tam tamlarını çalmayı da ihmal etmiyor, gazeteciler ise Kerkük'e girecek Şaşaalı Türk Generali ile birlikte "zafer"den sonraki ilk çaylarını içmenin hayalini kuruyorlar. Yalnız bu tiplerin gözünden kaçan bir cümle daha var. Zurnanın zırt dediği yer işte orası idi. General; Kürdistan'la savaşın gerekli olduğunu söylüyor. Ama bunun için siyasi iradenin çıkaracağı meclis kararı gerektiğini de dile getiriyor. İşte tam da bu noktada kendisine bir soru yöneltiliyor:
"Peki hükümetten siyasi karar için talepte bulundunuz mu?"
Cevap. "Hayır!"
Neden hayır? Milli Güvenlik Kurulunda her ay 6 saat konuşuyorlar.. Her konuya değiniyor, kararlar alıyorlar. Peki neden Meclis kararı için talepte bulunmuyorlar? Yalan söylemiyorsa, ya Kürdistan ile savaşı bazı okyanus ötesi sebeplerden dolayı göze alamamıştır, ya da gireceği batağın öldürücülüğü onları ürkütmektedir.
Ben kişi olarak Savaş ihtimalini hala gözardı edemiyorum. Tedbir önemlidir. Fakat DTP Başkanı Sayın Türk'ün Başkan Barzani'den bahsederken KDP Lideri demesini de hazm edemiyorum. Şunu bilince çıkarmak, demokratım diyen bir Türkiyeli (Kürt) Parti lideri için de önemlidir. Bütün dünyada seçilmiş insanlar ya görevlerinin gerektirdiği ünvanla veya sadece adları ile anılırlar. Mesut Barzani, Kürdistanlılar'ın oyları ile seçilmiş ve Güney Kürdistan Federe Devleti'nin başkanıdır. Sn Türk demokratik iradeyi tanımıyorsa bunu açıkça ve sebepleri ile açıklasın. Aksi taktirde dün Başkan dediği Mesut Barzani'nin bu ünvanını bugün unutuyorsa buna anlam vermek istemeyiz. Ama bu duruma düşeceğine istifa etmesi daha evladır. DÜŞMAN'A BİR PS ZAFERİ KAZANDIRMAYA HİÇ BİR KÜRD'ÜN HAKKI YOKTUR..
2007-04-14
Sirac (bilgin) Kekuyon
2007-04-14
Gorusunuz