Modern Ali Haydar Kaytan, Ä°lkel Biz!

Ben bugün bir kafayı, zaman denilen en büyük ayrıştırıcın üstünden buldozer gibi geçtiği, ama buna rağmen Kürt Milli Mücadelesi'nin çileli dehlizlerinde hala varlığını sürdürmek için çırpınan bir kafa yapısını ortaya koymaya çaılaşacağım. Söz konusu ettğim kafa Sn Ali Haydar Kaytan'da somutlaşmış, Özgür Politika'nın dünkü sayısında satırlara yansıtılmıştır. Bu kafa, yapısının çarpıklığı itibariyle, kendisini berrak bir şekilde tariften acizdir. Fakat kullandığı dil kendisine özgü olmasına, bazan Marxism-Leninism'i akla getirmesine rağmen, anarşimi formüle eden teorisyenlerin tezleri itibariyle ağır bastığı veya öne geçtiği bir "teori"i bozuntusunu rehber edinmeye çalışmaktadır. Ben buna "anarko-sosyalism" diyorum. Ben aşağıdaki satırlarımda, daha önce yüzeyel bir şekilde eleştirdiğim bu teoriye takılıp kalmadan, Sn Kaytan'ın, makalesinde ortaya koyduğu düşüncelerinden çıkarsama yaparak, PKK iktidar kliğinin, en aşağısından bu kliğin bazı önderlerinin modernliğini, bizim de ilkelliğimizi masaya yatıracağım.

Bu yazıyı yazıp yazmama arasında çok gidip geldim. Sürece baktım, Savaş Hali dediğim olağanüstü şartları yaşadığımız gerçeğini gördüm. Verilen kurbanlar, şehit dolu Anavatan Toprakları gözlerimin önünden bir şerit gibi geçti. Sn Kaytan'ın yazısına yeniden baktım. Yazı apaçık ortadaydı. YAZI, YAZARININ MİSYONUNU DA GÖZÖNÜNE ALIRSAK, BU SÜREÇTE KÜRD'Ü NİSBETEN ZAYIFLATTIĞI GİBİ, ZAFER KAZANSAK BİLE İÇ SAVAŞ TOHUMLARINI İÇİNDE TAŞIYORDU. Görmezden gelinemezdi. Bakınız, yazısının en önemli kısmında, yani baklayı ağzından çıkardığında neler yazıyor:

".....Newroz sürecinde, herkesin Newroz'a ilişkin gelişmeleri izlemek için ekrana kilitlendiği bir dönemde, görsel medyanın ilkel milliyetçiliğin sembolü olan bayrakla Newroz jeneriği hazırlayıp günlerce milyonlara sunması, kesinlikle milliyetçi dayatmanın ötesinde bir anlam taşımamaktadır. Kürt halkına ve Özgürlük Hareketine ısrarla KDP bayrağı dayatılmaktadır. Özgürlük Hareketinin bu dayatmaya karşı tavrı bilindiği halde aynı yaklaşım ısrarla sürdürülmektedir. Bu bir mücadeledir, Özgürlük Hareketine ve onun temel değerlerine karşı bir mücadeledir. KKK sisteminin sembolü olan bayrağın ve bu bayrağı Kürt halkının eline veren Önder APO'nun reddedilmesi anlamına gelen bu tavrın kabul edilebilir ve sineye çekilebilir bir yanı yoktur. Geçerken belirttiğim gibi burada tamamen bilinçli bir tavır vardır. Bu işin zamanlaması çok iyi hesaplanmıştır. Tüm Kürtlerin gelişmeleri izlemek üzere ekran başına geçtiği bir dönem seçilmiştir. Dolayısıyla halkımızın Önder APO Newroz'u olarak karşılayıp kutlamaya hazırlandığı 2007 Newroz'u, ilkel milliyetçiliğin ve devletçi sistemin propagandasının yapıldığı bir sürece dönüştürülmek istenmiştir."

Gel de ayıkla pirincin taşını.. Sn Kaytan armut üstüne bildiği nağmeleri tekrar tekrar okuyor, bıktırıyor.

Yazar şunları öne çıkarırken çürütülen o bildik teraneyi şu ana başlıklar altında tekrarlayıp duruyor:

-Güney Liderliği ve Güney'deki devletleşmeyi destekleyenler "ilkel milliyetçi"dirler..

-Mevcut Kürt Bayrağı ilkel milliyetçiliğin bayrağıdır, bize sürekli dayatılmaktadır. Kürt Bayrağı değildir. (Hatta) KDP'nin bayrağıdır..

-"KDP Bayrağı"nın dayatılması "Önder Apo'nun rededilmesi" anlamına gelir.

Şimdi bunları zorunlu olarak açacağız:

Sn Kaytan tırnak içinde vereceğimiz şu ibare ile; 2007 Newroz'u "..ilkel milliyetçiliğin ve devletçi sistemin propagandasının yapıldığı bir sürece dönüştürülmek istenmiştir" demektedir. Yazar hiç bir tereddüte yer bırakmaksızın Kürt Devletleşmesine karşı çıkmaktadır. O Bunları kaydederken KKK Lideri Öcalan "KDP ile ilişkileri geliştirin" talimatını vermektedir (!). Daha önce defalarca cevapladığımız ilkel milliyetçilik tezinin bazıları tarafından hep yedekte tutulduğunu görüyoruz. Şunu açıkça belirtelim: Devlet fikrini red eden bir tek milletin yaşamadığı dünyamızda bu acaip kafa yapısı, elinde kuvvet bulundurduğu müddetçe bizim tarafımızdan ciddiye alınacak, sürekli uyarılacaktır. Sn Kaytan'ın bahsettiği modernliğin dünyadaki tek "devlet"i olarak kalan Kuzey Kore'ye benzeyen bir Kürdistan fikrine yatmadığımız için sevinçliyim. Fert başına geliri özgür Kürdistan'ın neredeyse onda biri olan, dünya ile irtibatı haftada iki kez Çin'e yapılan uçak seferleri ile sağlanan bu diktatörlüğün modernliğini red etmek, Kürdistan'in sözde ilkelliğini kabul etmek, Sn Kaytan'a rağmen görevimizdir.

Mevcut Güneşli ve üç şeritli bayrağın Kürt Bayrağı olmadığını iddia etmek, hele hele o bayrağı "KDP Bayrağı" olarak lanse etmek cehaletin en karanlık dehlizlerinde ışık aramakla eştir. Hem PKK'ye sempati'nin ötesinde sahip çıkan ve Sn Kaytan'ın masaya yatırdığım yazısında yer aldığı Roja Ciwan'da Kürdistan'nın dört renkli bayrağının altında şunları kaydedilmesi ilginç değil mi:

"Bu bayrak Kürtler'in tarihten beri kullandıkları yegane bayraktır.ortadaki güneş Kürtler için kutsal sayılmakla birlikte, kendi öz değerlerini temsil eder.yeşil kırmızı sarı gökkuşağı rengidir.1946 da kuralan mahabbad kürt cumhuriyeti ve şu anda Irak Kürdistan Federe Devleti bu bayrağı kullanmaktadır."

Kafalar müthiş karışık değil mi? Bilgisizlik, cehalet ise diz boyu. İşte örnek: "Mevcut Kürt Bayrağı ilkel milliyetçiliğin bayrağıdır... Kürt Bayrağı değildir. KDP'nin bayrağıdır."
Buradaki cehaletler:

-Partiler'in bayrağı olamaz, flaması olur. PDK'nin flaması ise –40!lı yıllardan beri, özü itibariyle değişmemiştir (Kartallı bir flama).

-Dört renkli ve güneşli bayrak, PDK doğmadan bence 1913'te Hewî tarafından kabul edilmiştir, fakat çoğunluk araştırmacılara göre; 1922'de bugünkü şekli ile kabul edilmiş tek Kürt Bayrağıdır. Bayrağı kabul eden irade dört parçayı da kapsamıştı.

-Şu anda sırasıyla; İran PDK (her iki kanat), İran Komela (her iki kanat), PDK, YNK ve Sn Gulpi'nin Liderliğini yaptığı PÇDK dahil, Güney'de örgütlenmi olan bütün partiler, Güney-Batı'da PYD hariç bütün partiler, Kuzey'de KKK hariç bütün parti ve şahsiyetler dört renkli ve güneşli bayrağımızı ulusal bayrak olarak tanıyorlar. Uluslararası camiada da tanınan bir bayraktır bu..

Öte Yandan PKK'nin tamamen kontrol ettiği KNK üyesi Kemalizade ve Baban şunları söylüyorlar:

"Mahabad bayrağı Kürdistan bayrağı olabilir
Kürt örgütlerinin kendilerini çok olumlu ve sevinçle karşıladıklarını söyleyen Baban, buna şu örneği verdi: 'Güney Kürdistan Parlamentosu'na biz KNK amblemini hediye ederken, onlar da karşılığında parlamento adına Mahabad Kürt Cumhuriyeti bayrağını hediye etti. Biz bunu diğer Kürt örgütlerine götürdük ve Kürt bayrağı olması önerisini yaptık. Bazı partiler bunu onayladı.' Selim Baban, 'Bundan hareketle diyoruz ki, Kürtlerin tek marşı, tek bayrağı ve böylece Kürtlerin birliği de sağlandı, sağlanacak' diye konuştu. Baban, Irak ve Güney Kürdistan halkının artık kendisini özgür hissettiğini söyledi."
Kemalizade ve Baban'ın burada Mahabad Bayrağı ile kast ettikleri, tarihi Kürt Bayrağıdır.

Daha ne diyelim?!

Şöyle Devam ediyor Sn Kaytan:

"Benzer bir tavır KKK yöneticileriyle ilgili haberlerin verilmesi sırasında da sergilenmiş, KKK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan'ı önünde KDP bayrağıyla gösteren üç yıl öncesine ait bir görüntü aynı şekilde haber bülteninde ısrarla kullanılmıştır. Sorunun görüntü sıkıntısı çekmekten kaynaklanmadığı kesindir. Kısacası ortada bir ideolojik ve politik tavır alış vardır. Kaldı ki, teşhiri yapılan bayrağın Kürt ulusal bayrağıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Yine söz konusu bayrağın Mahabat Kürt Cumhuriyeti'nin bayrağıyla da uzaktan yakından ilişkisi yoktur. Özgürlük Hareketinin hiçbir toplantısında böyle bir bayrak kabul edilmemiş, tersine reddedilmiştir. Milliyetçi ve devletçi sistemi sembolize eden bu bayrak ihanetçi komplocu çetenin dayatmasıyla Özgürlük Hareketine benimsetilmek istenmiş, ancak asla kabul görmemiştir. Önder APO KKK Bayrağını bu bayrağa karşı geliştirmiş ve halkımızın eline vermiştir. Dolayısıyla kendi bayrağı dururken Kürt halkının başka bayrakları kaldırması düşünülemez."

Bu satırlarla yazar, Kürt Birliği'ne tamamen karşı bir tavır içine girmiştir. BU DÜŞÜNCE SİSTEMİ GELECEKTEKİ BİR ZAFER HALİNDE BİLE YIKICI ÇELİŞKİSİNİ UZLAŞMAZ ZITLIKLARA DÖNÜŞTÜRME MEYLİNDEDİR. BAŞTA PKK OLMAK ÜZERE HERKESİN BU HASTA ZİHNİYETİ RED ETME GÖREVİ KENDİSİNİ DAYATMAKTADIR.

2007-04-03

Sirac (bilgin) Kekuyon

2007-04-03




Gorusunuz