Newroz nasıl kutlanmalı?
Türk müdahalesinin geri tepmekte olduğu bu süreçte aşağıdaki yazı zorunlu hale geldi..
Kısa ve öz; Newroz, ruhuna uygun olarak kutlanmalı. Newroz komitelerine ve başat sloganlarına baktığımızda, PKK yanlısı insanların yönettiği kitlesel Newroz kutlamalarında yine "mitoloji satışı" öne çıkarılmış bılınuyor. Newroz'u "Ortadoğu Halkları'nın ortak bayramı" olarak sunan kafalar, bunun delillerini de ortaya koyamıyorlarsa NAMERTTİRLER! Biz bu konuda kitaplar yazdık, sayısız seminerler verdik, TV programları yaptık... Bu konuşmalarımızda ve yazdıklarımızda bir tek yanlış ortaya koysunlar razıyız. Ama hiç bir şey ortaya koymayıp bu en büyük destanımızı DÜŞMAN'A PEŞKEŞ ÇEKENLERİ BİZ ASLA AFFETMEYECEĞİZ!
Neden? Çünkü Newroz; atalarımızın bize hediye ettiği, ruhsal şekillenmemizin kaynaklarından en önemlisini zamanımıza taşımaktadır. Taş kafalı Neo-Marksistler'in anlamadığı, hiç de anlayamayacağı gerçek budur. NEWROZ ULUSAL DEĞERLERİMİZ ARASINDA EN ÖN SAFLARDA YER ALIR. NEWROZ'U PEŞKEŞ ÇEKMEK, DEĞERLERİMİZİ, MESELA ŞEHİT KANLARINI PEŞKEŞ ÇEKMEKLE EŞTİR!
Sn Karayılan, söylemlerinize bakıldığında en aşağısından ulusalcı bir çizgidesiniz. Bir tek Siz'den bazı olumlu tavırlar beklenir. Bu satışı önleyiniz. Hiç bir yararını göremeyeceğiniz, ama çok zararlı çıkacağınız bu tür peşkeş çekmelere bugün set çekmezseniz tarih Siz'i sorgulayacaktır..
Farz edelim ki bazı ittifaklar düşünüyorsunuz veya milliyetçilikten arınmak istiyorsunuz, ki böylece Ortadoğu Halkları'nın birlikte mücadelesini organize etmek gibi bir düşüncedesiniz. PKK'nin veya PKK içinde bazılarının geliştirmeye çalıştığı bu iki konsept aslında bir bütündür, ayrılamaz. Bir ittifakta hedef birliği olmalı, değil mi? Bu hedef göründüğü kadarı pratikte ABD'nin Ortadoğu'daki varlığıdır.
Evet, kazın ayağına geldik.. ABD'nin Ortadoğu'daki varlığından Kürt Milleti ve İsrail hariç bütün Ortadoğu Halkları rahatsızdır. Bu halklar ayrıca Kürtler'den ölümüne nefret ederler. Çünkü Kürdistan'ın yeraltı kaynaklarına ve sularına el koyup aralarında paylaşan bu halklar, eski imtiyazlı durumlarının tehlikede olduğunu görmektedirler. Ayrıca iflas eden Leninist-Stalinist-Maoist sistemlerin vaad ettiği cenneti de dirilmekte olan kendilerine özgü İslamizm çerçevesinde hareket eden örgütler verecektir.
Şimdi, Kürt Milleti'nin önemli bir bölümünü "emperyalizmin işbirlikçisi" sayan, diktatörlükler ve bu diktatörlüklerin dışında kalan Hizbullah'ı ile, İslami Cihad'ı ile, el-Qaidası ile, el-Ansar'ı ile ve Kürt-el-Qaida merkezli örgüt Ensar-ul İslam tarafından kuşatılmış olan ve Kürdistani duruş sergileyen örgütlerimizi, Güney'deki Hükümeti tehdit eden bir cehennemde yaşıyoruz. Uzak, tozlu kitap raflarında kalmış olan ve geniş bir katılım olmadan gerçekleşmeyecek bir ortak "anarko-sosyalist" iktidar hülyasına Milletimiz'in bekasını feda edemeyiz. Eğer takip ettiğiniz politika, sonuçta seçtiğiniz ittifak bu ise, yani böylesi bir politikaya kilitlenmiş iseniz, eninde sonunda Kürtler'e (bin kere maalesef) yönelme ihtimaliniz vardır demektir. Biz bu kuşku ile yaşayamayız!
Paris'teki Altun'un ANF'a yaptığı şu değerlendirme ilginçtir: (ANF YAZIYOR): "Kürt politikası değerlendirildiğinde PKK'nin farklı bir güç olarak ele alındığını söyleyen Altun, 'PKK'nin dört parçadaki örgütlüğü göz önüne alındığında Ortadoğu'da uygulanan stratejiye ters. Bu beklenmeyen gelişme tarihsel bir hazırlığı tehlikeye koyacak bir tehlike faktörü olarak görülüyor' dedi.
Altun, KDP ve diğer Kürt örgütlerle PKK arasyndaki farkı ise şöyle ifade etti: "Bir çizgi tamamen uluslararası güçlere dayalı, milliyetçi temelde politika yapan bir eğilim, PKK ise kesinlikle daha çok sosyal yönü ağır basan, siyasal yönü ağır basan, toplumsal yönü ağır basan bir çizgiyi takip ediyor.
Birisi kendi varlığını uluslararası güçlerin varlığına bağlayarak ifade diyor, diğer ise halkın öz gücüne dayalı olarak, daha çok bağımsız ve toplumsal olarak kendisini ifade ediyor."
Kürdistan'a yapılması düşünülen Türk saldırısı ihtimalinin azaldığı, ama bitmediği bu süreçte yukarıdaki demeç ilginçtir. Altun'un tutuklandığı dönemde Fransalı Terörle müğcadele yargıcına yönelttiğimiz sert eleştiriyi bizim bir politika değişikliğine gittiğimiz şeklinde yorumlayanlar, şunu da bilsinler biz aynı tepkiyi KKK Lideri Öcalan için de gösteriyoruz. Düşünceleri milli menfaatlerimize aykırı da olsa biz, O'nun Düşman eliyle ölüme sürüklenmesine seyerci kalmayız. Ama aynı hassasiyeti PKK dışı tutuklular için PKK'den bekleme hakkımızı da saklı tutuyoruz.
Şimdi konuya dönelim: Altun PDK ve diğer Kürt Örgütleri'ni dış güçlere dayalı politika yapan milliyetçi örgütler olmakla adeta "suçluyor". PKK ise tertemiz, sütten çıkıan ak kaşık!.. Bazı şeyler ne de çabuk unutuluyor.. Suriye Rejimi ile sarmaş dolaş olunan günler, Saddam ve İran rejimlerine dayandıkları günleri çok iyi hatırlıyorum. Buna diyecek bir sözleri olanları aydınlatabilirim (ama herkesi değil).
Sn Altun galiba 20 milyon Kürd'e devlet olmanın kapılarını açmamaları ile iftihar ediyor. Varsa yoksa KKK. Oysa "veciz bir sözü çok iyi hatırlıyorum: "Ankara'dan çıktık partileştik, Ortadoğu'ya çıktık ordulaştık. Avrupaya çıktık devletleşeceğiz!" Ne dersiniz? Bu kadar değişim nereye kadar?
Bunun yanında Roj TV programında Halebce'de yaşayan vatandaşlarımızı tahrik eden çok tiksindirici bir metin okundu vs vs.. İki üç günde bu kadar saldırı neyin nesi? Milliyetçi olmak suçsa bunu yeniden tartışalım. Tek başına Marxizm-Leninizm'i yaşatmayı iddia ediyorsanız, yanılıyorsunuz. Hele Ortadoğu Halkları'nın buna razı olacağını sanıyorsunuz mantığınızda, diyalektik sandığınız düşünce tarzınızda bir hastalık var demektir.. Etrafınıza şöyle bir bakın, hangi marxist örgütün esamesi okunuyor, bir kaydediverin.. Kaydediverin ki millert de bilsin..
Sn Karayılan Yine size sesleniyorum: İnanın ki son zamanlarda "inşallah yarın PKK'lilerden bir demeç gelmez" diye dua edip yatıyorumi ama nafile. İnşallah ve maşallahla olmuyor. Sizin yurtsever müdahalenize büyük bir ihtiyaç var.. Biz sizin Başkan'ınıza olan sevginize hiç bir şey demiyor ve onun sağlığı konysunda gösterdiğiniz çabayı destekliyoruz. Bunu fiiliyatta gösterdik. Ayrıca biz PKK'nin zafıflamasına asla sıcak bakmıyoruz. Hele bu sıkışık anlarımızda asla.. Ama ters giden çok şey var. Müdahalenizi gerektiren çok şey. Hiç olmazsa Newrozlar ile başlayın ve onları ruhlarına uygun olarak kutlanmasını sağlayın..
2007-03-16
Sirac Bilgin
2007-03-16
Gorusunuz