Üşümezsoy bu kez "Zaza" ve "Alevi" dedi..II
Bu yazı gerçekte tarih bilincini layıkı ile tazeleme amaçlıdır, Üşümezsoy ise bahane.. Kürt Milleti'nin yaşadığı muhteşem tarihi, hiç olmazsa bir parçası ile size nakl etmek istedim. Hem bu arada değersiz, akademik seviye oldukça düşük bir Kemalist'e de cevap vermiş olacağım.
Üşümezsoy, karıştıra karıştıra, bulandıra bulandıra Zaza diyalekti ile konuşan Kürtler'e el koymaya çalışıyor, hem de oldukça yavuzca..Güya Zazalar'ın Kökeni üstüne yazacak. Bunun için bütün koyun yetiştiricisi Türkler'i (ki onların da Türklükleri oldukça tartışmalı), Harzemşah'a kadar olan bir alanı biribirine katarak bir şeyler yaratmaya çalışmakta, battıkça batmaktadır. Benim için Zazalar'a özel köken aramak gibi bir sorun yoktur. Ama bu konuda (yani köken konusunda) konuşan çok ve Zazaki gibi oldukça farklı bir lehçe de var elimizde. Bunu bir yerlere oturtma ve soruna bilimsel bir izah getirme gereği de kendisini dayatıyor..
Ben çoğu kez yazdım ve dile getirdim, Tarih içinde Kürtler'in atası olarak nitediğim üç önemli Aryan İmparatorluğu mevcuttur, ki Kürdistan bu üç imparatorluğun hüküm sürdüğü topraklardır. Bunlar; Hititler, Mittaniler ve Medler'dir. Dilleri, mitolojilerinin önemli unsurları, ve fiziki antropolojik yapıları tamamen uyum içinde olan bu üç önemli imparatorluğa mensup insanlar zaman içinde bazı yerli kavimleri de asimile etmişlerdi. Herbiri muhteşem birer uygarlık kuran bu üç imparatorluk arasında Medler en sonuncularıdır.
Herodot'a göre Med Halkı altı önemli tribe=aşiretten (veya belki sınıftan) oluşur (kaynak Herodot I. 101). Bunlardan birincisine; Bussae diyor, ki yerliler anlamına geliyor. İkincisi: Paraetaceni'dir ve dağları mekan seçen göçebelerdir. Üçüncü grup Stroxares, dördüncüsü; Arizintoi ki arya da denilebilir. Beşinci grup; Budioi ki Hazar kıyılarını tutmuşlardı. Altıncısı ise dini bir grup olan Magulardır..Bunların yanında Herodot'un (VII. 86) zikrettiği Asag-rta, ki Asurlular bunlara Zigirti veya Zigirtaja diyorlardı. Bu aşiret 719 ve 713 yıllarında zikrediliyorlar. Bunları daha sonra Asur yazıtlarına göre Hewlêr (Arbela) cıvarında görüyoruz ve o zaman ki adları yazıtlarda Sgerth veya Sgerd olarak geçer. Bunların kuzeye dönerek Siirt'i kurdukları sanılıyor.. Zaza diyalekti ile konuşan insanlarımızın bunlardan köklerini aldıklarına dair bir fikir cimnastiği yapılabilir. Daha sonra, bilhassa din konusundaki tamamlayıcı bilgilerin ışığında bu daha da berraklaşacaktır. Görülüyor ki "talancı Padişah"ın Kürtler'i bir yerlere yerleştirmelerinden önce onlar zaten oralardaydılar. Kürtler her gittikleri yeri imar ediyor ve zamanımıza kadar izler bırakıyorlardı..
2005.04.20'de tamamlanan kazılarda Medya Atropatene'de (Azerbaycan'da) Med Kralı Phraaspa'nın sarayı bulundu. Saray Aras Nehri'nin kıyısında Zuhak'ın (Dahak'ın) Sarayı'nın yakınında ortaya çıkarıldı. Bilinir, Zerdüşt'ün babasının adı da Puruaspa idi. İki isim de Kürtçe'de ve orijinalinde aynı anlama geliyor: Pırr=Çok, Aspa=Hesp.. Yani "Atları çok olan adam".. İşte burada bir bağlantı daha tamamlanıyor; Zerdüşt Dini ile Medya (unutmayın geçen sene sarayı ortaya çıkarılan Phraaspa Zerdüşt'ün babası değildir. Ama isim benzerliği antropologlara çok şey anlatır. Kast ettiğim bağlantı budur)! Medya Atropatene'nin başkenti Gazaka'dır ve devletin merkezinde yer alır. Gazaka, Ptolemy'de "Zazaca" olarak geçer (Geography; 4.2). Bu Zazaca veya Gazaka Medya'nın üç büyük şehrinden biridir (Amminanus Marcellius; 23.6.39) ve üç büyük Ateş Mabedi'nden biri olan Athar Guşnasp (Tay ateşi) burada yer alırdı.. Zaman içinde Zazaca, Gazaca'ya dönüşmüştür (Minorsky). İşte bu Zazaca veya Zazaka, Medyalı neden Zaza tribe'in kurduğu bir şehir olmasın? Bunun üstünde iyi bir araştırma yapmak gerekiyor, ki ben kendi olanaklarımla sorunun üstünde kafa patlatmaya devam ediyorum. Bu Zazaka ile proto-Kürtler'i ile Asag-rta'lar arasında bağlantı çok büyük bir ihtimaldir. Bir hatırlatma: Bilimsel araştırmacılar, üşümezsoy'un yaptığını yaparak matematik hesabı gibi, "şu ille de şudur" demezler. Yaklaşım gösterirler. Zaman içinde tezlerini yeni delillerle takviye etmek için pusuya yatarlar.
Konumuza dönelim: Zaza Kürtleri'nin "orijini" olarak bazı Batılı araştırmacıların "Daylam Zazalar'ın kök aldığı halk grubudur" belirlemesine hiç bir değer biçemiyorum. Çünkü onları bu noktaya getiren Dailam ile "Dumilî" sözcüklerindeki ses benzerliğidir. Oysa anlam itibariyle Dumilî, omuzu geniş (bir omuz, iki omuz genişliğinde) anlamına gelir ve çevrelerinde Kurmanclar tarafından kendilerine takılmıştır. Dailamlar ise Hazar Denizi kıyısında yaşayan bir halktı ve bugün ardlarında hiç bir şey bırakmadan kaybolmuşlardır. Bazıları Zazaları Gilanlılar'a bağlarlar. Ama Gilanlılar, kendileri de Med aşiretlerinden birine mensuptu(r)lar. Dilleri hala yaşıyor ve normal Aryani dillerin benzerliği hariç hiç başka ilişki görülmüyor..
O zaman şu soru akla geliyor: Zaza Diyalekt'i neden diğer diyalektlere biraz daha uzak duruyor? Bu da araştırılmaya değer bir husustur. Aslında uzun bir süre merkezi bir devletin çatısı altında yaşamayan halkların diyalektleri giderek biribirinden uzaklaşabilir. Bunu hangi dil bilimciye sorarsanız size aynı cevabı verirler. Zaza Lehçesi kendisini Proto-Kürtler'in kullandığı kök dil diyebileceğimiz antik Avesta diline yakın duracak şekilde koruyabilmesi, tamamen yaşadığı nisbeten büyük tecrit şartlarından dolayıdır. Bugünkü Zaza Lehçesi'nin Avesta'da geçen 300'ü aşkın kelimeyi tek başına barındırmasını başka türlü izah edemeyiz. Avesta'nın aşağı yukarı 1500-2000 kelime ile yazılmış olması ve bu kelimelerin 500'ü aşkın bir kümesinin Kürttçe'nin şu veya bu lehçesinde bulunması gözönüne alınırsa, Zazaki'nin tek başına 300'ü aşkın kelimeyi günümüze getirmesi başka türlü izah edilemez. Bu derecede "Avestik" olan bir dili kullanan Zaza Kürtleri'ni "Türk diye göstermek için şaklabanlık yapanlara doğrusu acıyorum..
Ben Zaza Kürtleri'nin, Tıpkı Ezdîler ve Kakeiler gibi, Aryan Mitolojisi'ni, hatta diyebilirimki Zerdüştiliği (bunu Zazalar için daha kuvvetle söylüyorum) taşımakta ısrar etmişlerdir. Bu dini kimliklerini terk etmemekteki ısrarları neticesinde çevredeki müslümanlar tarafından muazzam bir baskı altına almış, bundan dolayı da dağlık, sarp kayalıklı ve sık ormanlık alanlara çekilip kendilerini korumaya çalışmışlardır. Dikkat edin, Zazalar'ı ovalarda hemen hemen hiç göremezsiniz. (devam edecek) 2006-02-10
Sirac Bilgin
2006-02-10
Gorusunuz