Kuzey: Kürtler'in yeniden örgütlenmesi ve çizgiler arası barış-I

Sayın Welatparêz okuyucuları
Son zamanlarda bir meczubun etrafında koparılan fırtınalar forumumuzda bir Zat tarafından gündem saptırılacak, tartışmayı aşan bir tarzda, süreklilik kazandıracak tahrikkar bir tarzda ve bilerek hakaretvari bir şekilde işlenmiş, aynı Zat tarafından foruma günde 20 mesaj asılarak hem forumun kalitesi düşürülmüş, hem de bazı arkadaşların küsmesine ve "sarhoş mezesi" olmaktan bizar olmasına yol açmıştır. Sanırım, ki forum yetkilileri ile konuştum, bu Zat'ın kasdi olarak forumun inanırlılığını sabote edici tavırlarına Forum ve Site Yönetimi tarafından izin verilmeyecektir. Forumun, örgütlenme, karşılıklı etkileşim ve ulusal temelde haberleşme bazında, Kürdistani düşünce sahibi tüm okuyucuların hizmetinde olacağına olan inancım tamdır. Şimdi geri dönüşsüz bir şekilde, yeni bir gelişmeye kadar bu "fikir suçlusu" meczupla ilgili tartışmaları kesiyoruz. Çünkü herkes diyeceğini dedi. Bu forum okuyucu ve yazarlarının görüşleri kamuoyuna sunuldu ve yeteri kadar değerlendiridi. Şimdi çok ağırlaşan gündeme geri dönüyoruz..
Evet ağırlaşan bir gündemi konuşacağız. Kürdistan'ı ilhak eden devletler ve özellikle baş düşman Türk Devleti neler çeviriyor? Etrafımızı kuşatan yeni tehlikeler nelerdir? Güney savaşa mı hazırlanıyor? Daha başka bir deyimle Özgür Kürdistan kazanımlarını daha sıcak bir ortamda korumaya mı zorlanıyor? Yeni Irak Hükümeti nasıl kurulacak? Bu Kürtler'i tatmin edecek mi? Bunlar sıcak sorunlar olarak hem boy vermekte ve hem de gelişerek sürmektedir. Şimdi bazı başlıklarla gündeme bakalım:
-Suriye-İran Antlaşması (gizli) imzalandı.
-CIA Başkanı ve FBI Başkanı Türk Devleti'nin yetkilileri ile Ankara'da görüştü ve çok büyük bir ihtimalle kesin olarak antlaştı..
-Avrupa Basınına "Büyükanıt" denilen Türk Generali'nin Güney'i işgale hazırlandığı yer aldı..
-Rusya İran'a nükleer alanda işbirliği yapıyor ve hatta programını daha emin topraklarda geliştirmek için Rusya'da devam etmesini teklif etti..
-İrak seçim kurulunun Kürdistan aleyhine süreklileşen seçim hileleri..
-Şiiler'in tam hakimiyet teşebbüsleri..
-Kürdistan'da Halilzad'ın da iştirak ettiği yeni Irak Hükümeti pazarlığı..
-Türk psikolojik savaş makinasının hıznanan çarkları..
-Kuzey'de artık kanıksanan Türk katliamları..
Bütün bunları alt alta koyduğumuzda daha sıcak bir vuruşmanın kapıda olduğunu görmemek safdillik olacaktır. Sürekli bir şekilde böylesi gelişmeleri alt alta koymakla "felaket telallığı" yaptığımı düşünmemenizi dilerrim. Benim yapmaya çalıştığım, gelişmeleri alt alta koyup yorumlayarak tehlikelere karşı uyarı görevimi yapmak, düşmanın her fırsattan yararlanarak ilkel egemenlik duygularını ortaya koymak suretiyle ne yapmamız gerekiği konusunu tartışmaktır.
Kürtler, Mir Mıhemmed döneminden beri en güçlü kozlara sahip oldukları günleri yaşıyorlar. 20 yıl önce hayalini bile zor kurduğumuz bir Özgür Kürdistan gerçekliği'ni yaşamak az bir şey mi? Bir anda 4000 Dolar seviyesini aşan bir fert başına yıllık gelir seviyesi, alt yapı sorunlarını çözmekte ciddi adımlar atan bir devlet yapısı bize yarınların aydınlığını daha net bir şekilde müjdeler durumdadır. Ama bu yönetim "seçici" bir ambargo altındadır. Bu da oldukça bariz bir düşmanlıktır. Çevre devletler Kürdistanı sanayileşme noktasına taşıyacak olan ithal mallarının Kürdistan'a girişini engellemektedirler. Bütün yaptıkları tamamiyle bağımlı bir yapıyı aşmayı engellemeye matuftur. Bir örnek, Sn Talabani'nin bahsettiği rafineri kurma teşebbüsü. Kürt otoriteleri, Türk ambargosunu aşmak için başka adlar altında ithal ettikleri parçalarla oldukça ilkel bir rafineri kurmak için az çaba harcamadılar. Bunu daha stratejik üretim tesislerini kapsayacak şekilde genişletmeye çalıştıklarını düşünün.. Türk MGK'sinin nasıl tehditlerle dolu bir havada harekete geçtiğini görürsünüz..
Evet Kürtler çok güçlü bir dönemi, bilhassa Kuzeyde bölük pörçük gruplarla karşılıyorlar. Çoğu sistemle bağlarını koparmamış bir entellektüel kesimi öncülüğünde, ki bazıları bunlara "aydın"diyorlar, yayınlanan kayırsız şartsız teslim bildirilerinin, eski örgütleri hortlatma teşebbüslerine karıştığı bu karmaşık skalada en doyurucu teşebbüsün Amed'de yapılan bir toparlanma toplantısı ile vücut bulduğunu görüyoruz. İşte bu malzeme çerçevesinde yapacağım çözümlemeleri yukarıdaki gelişmelerle birlikte ele alacak, ne yapılması gerektiğini bir kez daha bir fikir cimnastiğinin ötesinde ortaya koymaya çalışacağım. 2005-12-26 (devam edecek)
Sirac Bilgin

2005-12-26




Gorusunuz



Nilfcferhepinize cok tesekkfcr ereidm. Allah herkese saglikli bi cocuk

Kyncho

2012-08-10 10:44 - Nilfcferhepinize cok tesekkfcr ereidm. Allah herkese saglikli bi cocuk versin insallah. Annem sf6ylerdide anlayamazdim, cocuk bambaska birsey, ister istemez onun icin herseyin en iyisi olsun diye herseyi arastiriyorz. Zaten bugfcnfcn anne ve babalari artik daha bilincli her konuda, bf6yle siteler sayesinde bir cok seyi f6greniyoruz.