Örgütlenmeye doğru..III

Kürdistan'ın yeni ve kararlı bir örgüte ihtiyacı olduğu kesindir. Siyaset boşluk kaldırmaz derler. Ülkemizde siyasi bir boşluk vardır ve bu boşluk doldurulmalıdır. PKK'nin 1999'dan beri yaşadığı manevralar bu partiyi ulusal çizgiden uzaklaştırmış, bir nevi asimilasyon partisi haline getirmiştir. Türk ligalitesine uymadan kurulmuş olan diğer partiler ise Kürdistani bir çizgi tutturmalarına rağmen ya bir varlık gösterememiş, ya da tutturdukları mücadele yolu itibariyle inandırıcı olmaktan uzak kalmışlardır. Bu gerçek, PKK'nin son altı yıldır yaptığı teslimiyetçi manevralara rağmen gerek kitlesel plandaki duraganlık, gerekse eylemsel plandaki yetersizlik gözönüne alındığında sabittir.
Halk sessiz bir şekilde olan biteni takip ediyor ve büyük bir sıkıntı içinde eldekinin yokolma noktasına gelişini umutsuzca seyrediyor. Çoğu kafalar yeni bir partinin doğuşu konusunda hemfikirdir. Yeni doğmalıdır, ama hangi prensipler dahilinde?
Bence ihtiyaç duyulan örgüt şu prensiplere dayanmalıdır:
1) Kürt Milleti'nin bağımsız, birleşik ve demokrat bir Kürdistan'da yaşama hakkı ve ülküsünü, milletin Kuzey'de yaşayan bölümü olarak kararlı bir şekilde savunmalı, bunu gerçekleştirmenin aracı olduğunu tereddütsüz olarak bilince çıkarmalıdır.
2) Hedefe varmak için, tıpkı düşmanın yaptığı gibi, her mücadele metodunun meşru olduğunu bilmelidir.
3) "Kürt Milleti" deyimini hiç bir tereddüte yer vermeyecek şekilde içine sindirebilmelidir.
4) Kürdistan'daki tüm milliyetleri Kürt Milleti ile eşit saymalı, vatanlarında özgürce ve kendi öz kimlikleri ile iftihar ederek yaşamalarını olmazsa olmaz bir şiar olarak kabul etmelidir.
5) Kürdistan'daki bütün dinlere eşit mesafede ve kesin bir saygı içinde olmalıdır. İnsanların dinleri icabı seçtikleri kıyafetlere ve hayat tarzlarına dokunmamalı, bir resmi din yaratarak, insanları buna itaat etmeye zorlayacak bütün eğilimleri red etmelidir (Türk Dinayet işleri başkanlığı'nın konumunu dikkate alarak bu maddeyi değerlendiriniz).
6) Kürt Milleti'nin tüm değerlerine tamamen ve tereddütsüz sahip çıkmalı, bunların üstünde bir değer tanımamalıdır.
7) Kitlesel olmalıdır. Bunun anlamı, dar marksist, dini veya başka ideolojik kalıplara hapsedilmemelidir.
8) Özgücüne dayanmayı esas almalıdır. Dünya güçlerinden yardım almak umuduyla da olsa tavizlerden uzak durmalı, Kürt Milleti'nin de diğer dünya milletleri gibi kendi kaderine sahip çıkma hakkını hiç bir şart altında devr etmemeli.
9) Ortadoğu'da esaslı bir siyasi güç olan Kürt Milleti'nin siyasi bir aktör olarak kabul edilmesi için başta nüfus ve yeraltı, yerüstü kaynakları ile 200 yıllık özgürlük mücadelesi geleneği olamak üzere istenilen anahtarlara sahip olan Kürt Milleti, kaderine sahip çıkma hakkı onaylanmadıkça söz konusu coğrafyaya (Ortadoğu'ya) istikrar gelmeyeceğini göstermelidir.
10) En önemli noktalardan biri ise Kürt Kanı'nın akıtılmasına baştan set çekmeli, Kürdistani olmaları kaydı ile, diğer tüm partilere kardeşçe el uzatmalıdır.
Bu temel progaramatik noktalardan sonra şimdi de "böylesi bir partiyi hayata geçirmenin şekli nasıl olabilir" sorusuna cevap arayalım:
Yaşadığımız coğrafya, millet olarak sürekli göğüslemek zorunda olduğumuz baskılar, asimilasyon tehlikesinin büyümesi, Kürt Örgütleri'ndeki kararlılık gerilemesi gözönüne alındığında İstiklal mücadelesini önüne bir görev olarak koyan bir partinin tam olarak işlevini yerine getirmesi zor ve fedakarlık isteyen bir çabayı gerektiriyor. Böylesi bir parti Türkler'in hem istihbarat alanında, hem fiili kontra faaliyetleri alanında çok mesafe katettiği bir zaman diliminde kurulmak durumundadır. Kontra faaliyetleri demek, kendisini hiç bir kanuna tabi hissetmemek demektir. Öncüler bunu bilmeli. Mütteşebisler ayrıca PKK'nin de kıskacı altında olacaklardır. Biraz tuhaf ama maalesef öyle, bundan dolayı çifte gizlilik gerektiren bir partileşme süreci yaşanmalıdır. Böylece Türk Devleti ile PKK'nin hareketi deşifre, dejenere ve halkı demoralize edici teşşebbüsleri asgari düzeyde tutulur.
Bence sağlam bir parti pratik içinde kurulabilir. Gizli ve ulusal kurtuluşu hedefleyen bir parti "dingo'nun ahırı" değildir. Her isteyen istediği zaman girecek ve istediği zaman "allahaısmarladık" çekip gidecek derseniz o zaman baştan kaybettiniz demektir. Bu tür ayrılma eğilimlerinin en iyi ilacı pratik içinde pişerek parti üyesi olmaktır. Pratik, parti militanları arasında dayanışma ve kardeşliği pekiştirir. Bağlılık duygularını had safhaya çıkarır. Ayrıca pratiğin bir elek olduğunu, işi götüremeyecek yapıda olanların bir kenara bırakıldığı bir sınavdır. Pratik içinde doğmuş olan partiler (örneğin Güney PDK, PKK ve YNK) en zor görev olan istiklal mücadelesini omuzlayacak kadroları doğurur.
İhtiyaç duyulan partinin iki ayrı seksiyonu olmalıdır. Bu seksiyonlardan biri yurt dışı, yani Türkiye denilen coğrafyada ve oradaki mücadele şartlarına uygun olarak şekillenmeli. Bilhassa Türk Metropolleri'ndeki Kürtler'i hedef kitle olarak alacaktır. Bu kitlenin en dinamik ve kararlı evlatlarını sıcak temas esasına göre organize etmelidir. Türk Devleti'nin soruınu zaman yayarak kendi lehine çözme planını bozmayı esas alacak olan yurt dışı seksiyonu, böylece Türkler'in anladığı dilde konuşan insanların hiç tereddüt etmeden evet diyeceği bir örgütlenmeye gitmelidir, hem de pratik ile paralellik içinde. Buradaki Türk istihbarat teşkilatının egemenliğini de hesaplaması gereken öncüler, 3-5-7 kişilik hücreler halinde çizgi ve giderek piramide dönüşecek olan bir model seçerse kontrol mekanizmasını daha kolay kırabilecektir.
Diğer seksiyon yurt içi seksiyon olacaktır. Bu seksiyon daha ziyade sivil itaatsizlik eylemlerini organize edecek bir tarz tutturmalıdır. Ancak Türk kontralarının faaliyetleri çok iyi takip edilerek gerekli cevaplar anında verilmelidir.. Şimdilik bu kadar açıklık yeter diyorum ve gerekli olan sorulara, her zaman olduğu gibi, cevap yetiştireceğimi bilmenizi istiyorum.

2005-11-14




Gorusunuz