Türkler AB yolunda kapıyı aralarken..II

Evet, Kürtler'in iftihar abidesi Güney'deki oluşum çok karmaşık bir süreçten geçerek belli bir hedefe varacaktır. Bu süreci hemen her Kürt destekledi, katkıda bulunmaya hazır bekledi. Ama bu, Kuzey kendi bölgesinin kurtuluş Savaşımını erteleyecek anlamına gelmemeli, gelemez de. Çünkü böylesi bir tavır kadar yıkıcı, moral bozucu, Türk Devleti'nin hedefine varmasına çanak tutucu bir tavır olamaz.
Şimdi geçerken bir soruyu cevaplamadan devam etmek yanlış anlamalara sebep olacaktır. Soru şu: "Peki Türkler ve AB arasında müzakere sürecinin başlaması ile Kürtler açısından her şey kötüye mi gidecek?"..
Elbette hayır. En aşağısından Türk Devleti o çok önem verdiği ambalajını daha da düzeltecek, böylece legal partiler için daha esnek bir ortam doğacak.. Miting yapanlar daha az dayak yiyecek. Polisler işkence yaparken etrafa daha dikkatle bakacak, müsait olmayan durumlarda kurban kurtulabilecek. Katliamlar kanuna uydurulacak. Fakat yine de parti kurmanın önündeki setin biraz indirilmesi mümkün olabilecek.
İşte Kürt Örgüt ve Partileri'nden bir kısmını bu kadar sevindiren taraf budur. Peki bunun için kim zil takıp oynar? Büyük bir ihtimalle seçim denilen rant kapısından medet umanlar.. Yani belediye başkanlığı, milletvekilliği gibi makamların rüyasını görenler.. Şimdi şu soruyu soruyorum: Siz sevinç naraları atmazsanız bu süreç geri mi işleyecek? ...Veya en büyük sevinç gösterisi yapan Türkler tarafından mükafatlandırılacak mı? Neden herkes işine bakmıyor anlamak mümkün değil.. Sanki büyük büyük laflar edildi mi sınıf atlayacak, Türk ile aynı safa gelecekler (tabii ki köle bir kafa ile düşünenler için). "Bu süreci hep beraber başardık; bunun haklı gururunu yaşıyoruz'" ne anlama geliyor Türk için? Hiç..hiç.. hiiiiçç. Anlamıyor musunuz, siz yoksunuz. Siz, ne derseniz deyin, bölücüsünüz. Bakın bu kadar taklaya rağmen DEP'liler bile Türkler'in nezdinde hala SİYASİ OLARAK "BERAT" ETMEDİLER! Ayıp değil mi? Bir insan bu kadar aşağılanmayı kişisel olarak kabul edebilir, ama Kürt Milleti adına yapılınca herkesin, anlayan herkesin gururu incinir.. Bir an önce bu duruma son vermelerini, çıplak gerçeği görmelerini umarım..
Yeni süreç herkesin yeni bir muhasebe yapmasına yol açmalıdır. Bir daha vakit kaybı olmamalı, Türkiye'nin asimilasyonu tamamlamak, pskolojik savaşın meryvelerini toplamak için aldığı vakit kredisi bu cellatlara kullandırılmamalı, bu uğurda her yola başvurulmalıdır. Türkiye ve AB'nin yarattığı ve yaratacağı gündem boşa çıkarılmalı, Kürtler kendi gündemlerini dayatmalıdırlar.
Evet, AB ile müzakere sürecini taktik açıdan değil, stratejik açıdan olumlu bulanlar, Avrupa'nın Kürt Sorunu'nu Bir AZINLIKLAR SORUNU olarak gördüğünü unutmamalıdırlar. Bu şahsiyetlerimiz, söz konusu müzakere kararını büyük bir kazanç olarak kabul etmekle "Kürt Halkı" veya "Kürt Milleti" gibi belirlemelerden vazgeçmek zorundadırlar. Çünkü "azınlıklar" hiç bir zaman millet sayılmazlar. Bir azınlık grup, başka bir milletin içine karışıp onlarla beraber, ONLARIN YURDUNDA yaşayan etnik bir gruptur. Bu anlaşılıyor mu? AB'nin bunlar için istediği, yayın hakkı, dilini öğrenme hakkı ve insan gibi yaşama hakkıdır. Ulusal kişilik yoktur AB'nin Kopenhag kararlarında.
Kürdistani bir çizgide ve Kürdistani bir kafada bu tuzağı aşmak gerekir. Bu tuzağa ortak olan Kürt Siyasileri teşhir edilmeli, onların işbirlikçi, teslimiyetçi yönleri teşhir edilmelidir.
Ne zamanki, "Biz şu veya bu gücün, şu ya da bu büyük devletin dahası zayıflığımızın esiri olarak politika yapmaktan" vazgeçersek, işte o zaman kafa olarak özgürleşiriz. Bunun için yabancılaşma duvarını yıkmalı, Kürtlüğü'müzü iliklerimize kadar hissetmeliyiz. Eğer bunu yapmayacaksaki bu kadar şehide, bu kadar alt-üst oluşa, aşağılık durumlara bu kadar isyan etmeye ne lüzum vardı? Kürdistan'ın sahip olduğu gücün önemli bir kısmını seferber ettikten, dünyaya karşı bağımsızlığımı istiyorum sloganı ile ortaya çıktıktan sonra "sayın-suyum yok!" deme hakkını kendinde bulamazsın. Aynı şey "Türk'ün Kürtleri" için de geçerlidir. Sen hiçbir eziyet çekme.. Sen Kürdistan yanarken ciddi bir çabada bulunma.. Sen namusumuz payimal edilirken şurda burda sürt.. Sonra kalk, yılgınlık dalgasını yayan yeni zihniyetin de katkısı ile, "krallar gibi Kürtçülük yap" Yemezler bunu..
ÖZETLE:
Kürt atrı atrı bağırdığın zaman seni kimse duymaz.
Zayıfsın, çaresiz olacaksın.
Birleş ki sesin gür çıksın, dünya ve düşman seni hesaba katsın.
Sensiz, seninle ilgili kararlar alınmasın..
Birleşki sesin gürleşsin..
Kürt Milleti daha bir istekle sesini duysun.

2005-10-06




Gorusunuz