Said Elçi
Onu ilk kez Türk Genelkurmayı'nın Genelkurmay Başkanlığı binasındaki mahkemeye girerken görmüştüm. 1963'ün sonlarıydı. İç nöbetçi subayının bulunduğu yere gelince oradaki subay kimlik sormuştu. Said Ağabey adamı şöyle bir süzdü ve "ben hayatımda o kimliği taşımadım" dedi.. Subay diretti: "O halde içeri giremezsiniz" dedi. Oysa Rahmetli ve arkadaşları tutukluydu ve söz konusu subayın üstleri onu getirmişti.. Said Ağabey hiç bozuntuya vermedi. "O halde bana müsaade, ben gideyim" dedi ve ekledi; "ama içerdeki oyunun oyuncusuyum. Bu oyun bensiz başlamaz".. Subay efendi en nihayet anlamıştı ve saldı içeri. Ben onların ardından. Örfi de vardı. Mahkeme öncesi Örfi Ağabey'in müthiş esprileri ile ortalık tam bir karnavala dömütü. Kimse takmıyordu düşmanın zindanlarını mahkemelerini..
Sonra Onu Amed'de gördüm. Hep aynı kararlılık, aynı ardına bakmazlık hakimdi.. Hep ileriye bakıyordu. Gemileri yakmıştı. Her sözü, sohbeti Kürt üzerineydi, Kürdistan davası üzerineydi. Zayıftı. Bildiğim kadarı ile veremden de muzdaripti.. İmkanlarının elverdiği ölçüde tedavi oluyordu.
Daha sonraki karşılaşmalarımızdan birinde "sence Kürt Halkı'nın ne kadarı uyandı?" diye bir soru sordu.. O sırada bilhassa Kürdistan'da Mustafa Barzani fırtınası esiyordu. Kahvelede halk "te bihîst do Apo çı got?" (Amcamın dün ne dedi duydun mu?) sorusunun sorulmadığı günü bilmezdi (Biz Mustafa Barzani'ye APO=Amca derdik. Ne bilelim başımıza daha sonra kendisine Türkler'in isim kısaltması ile Apo diye bir bela gelecek)..
Ben bu soruya biraz etrafın hareketliliği, biraz da bol keseden okumuş adam gevezeliğinin etkisi ile; "%20 Kürt uyanmıştır" dedim.. Yüzüme baktı ve o gerçekçi insan tavrıyla; "Sen bana %5 uyanmış bir millet ver, ben derhal hareketi başlatayım" demişti.. Şimdi o günlere bakıyorum da ne kadar gerçekçi bir insan olduğunu daha iyi anlıyorum..
Said Ağabey "Doğu ve Güney-Doğu kalkınma Mitingleri"ne de katılmıştı. Bu mitinglerin baş konuşmacılarından biri iken sürgüne göderilmişti..
Yargılandığı davalar: - 49'lar davası
- 23'ler davası
- 1968 Antalya TKDP davası..
Bildiğim kadarı ile 26 Haziran 1971.. Ebediyete intikal ettirildi..
Said Ağabey Erzurum'lu Saime Abla ile evlenmişti. Üç çocukları vardı. Kızı Berrin.. Daha sonra Beritanlı Şevder ile evlenmişti. Siyasal mezunu bu değerli Kürt İnsanı, yani Berrin'in eşi Kaymakamlık yaptığı sırada hayata veda etti. Oğulları Fuat ve Celadet'tir. Fuat, Şehit Doktor Fuat'tır. Celadet ise Bedirxaniler'den değeri bilinen Kürt Aydın'ı ve prensi..
Ben yazıyı burada şimdilik kesiyorum. Vatanlaşma haberi geldiğinde Amed'de düşmanın hapishanesindeydik. Gerekirse çok iyi derlediğim fiziki yok edilişi ile ilgili bir yazı da yazabilirim..
2005-06-28
Gorusunuz