Şehnaz Altun (Sakine Batman) hain, işbirlikçi mi?
Şehnaz Altun, Ya da gerilladaki adıyla Sakine Batman benim "yapraklar açana dek, satranç" adlı romanımın kahramanı, kahraman bir gerilla ve gerilla lideridir. 350 civarındaki bir mevcutla, karın daha henüz erimediği, "yaprakların açmadığı", soğuğun zaman zaman –30'u bulduğu günlerde, Lice-Hani (Yeni)-Genç (Darêyênî) ve Kuwosipye dörtgeninde 35.000 asker, pek çok caş, 80 helikopter ve uçağı, pekçok tank ve zırhlı araca karşı direnen ulusumuzun gururlarının başında gelen bir tabur komutanıydı. Çatışmalar boyunca en aşağısından üç kez ölümle burun buruna gelen Şehnaz Altun, 20 gün süren savaş boyunca tümüne sevgi ile bağlı olduğu 100'ün üstünde arkadaşının şehadetini gördü, geri kalan neredeyse tümünün çeşitli yerlerinden yaralandığı bir büyük soykırımı yaşadı, günlerce açlık ve soğuğa göğüs gerdi, insanüstü bir gayretle direndi. En sonunda Sevgili Mahmut Gül'ün şehadeti üzerine bölge koordinatörlüğünü de üstlenen bu abide ile Şam'da tanıştım. Hala dimdik ayaktaydı. Kitabım onun ve bazı diğer arkadaşlarının anlatımlarına dayanır.
İşte bu kahraman insan ve arkadaşları hakkında "avukatlar" İmralı'ya şu raporu veriyorlar:
"...Yine çift taraflı ateşkes belgesi tartışılırken toplantıya katılmamışlar. Bu karara zaten karşıydılar. Türkiyelileşme politikasına da karşı.
Ferhat'ın, sol güçlerle yapılan ittifaklara ilişkin olarak, iflas etmiş tüccarlarla ittifak olarak değerlendirmeleri var. Bunun yerine iki Kürt aşiretiyle ittifak yapılsaydı daha iyi olurdu diyormuş. Aynı zamanda değerlendirmelerinde ABD'ye ilişkin de tam bir hayranlık var."
Bunlar ek olarak "kaçanlar"ın sex problemlerini hal etmek için kaçtıklarını da vurgulamayı unutmamışlar. Yukarıdaki belirlemeleri sansürün dilinden çevirirsek, büyük emekler ve kahramanlıklar sergileyenlerin de aralarında bulunduğu Sakine ve arkadaşları; yeni bir savaşın, hem de hedefi belli olmayan (belki de belli) bir savaşın Kürt Ulusu'na vereceği zararlardan dolayı bu kararı alanların görüşlerine katılmıyorlar. PKK'nin desteğini hep yanında bulan DEHAP'ın Türk Solu ile yaptığı ittifakı, tıpkı benim de işaret ettiğim zaman diliminde, yani 2002'de, red etmişler ve bu ittifakı marjinalize edici bulmuşlar. ABD'nin müdahalesini sonuna kadar desteklemiş, Kürt Sorunu'nun tüm bölgede çözümü için fırsat sunduğunun altını çizmişler. Sex konusundaki aşağılayıcı belirlemeleri de iğrenç bulmuşlar. Ayrıca aralarından bazıları ilk kez İMRALI'YA KARŞI ONURLARINA SAHİP ÇIKMIŞLAR.
Avukatlar"ın bu raporu üzerine, anlaşıldığı kadarıyla, İmralı yine ağzını açıp gözlerini yummuş. Aşağıdaki sözler Sn Öcalan'ın kardeşi ve hareketten ayrılan kişiler hakkında sarf ettiği sözlerdir, ki bunların arasında Sakine Batman, veya evdeki adıyla Şehnaz Altun da var:
"Şaşırıyorum size. Bizim gibi insanlara yakışmaz. Bizim özgürlük felsefemiz çok görkemliydi. Ben kadını sevmeyin, doğayı sevmeyin demedim. Bunlarınki köpek, kancık eşek meselesi. O sınıfa girer. Derweşê Avdi örneğini boşuna vermedim. Bu destanı dinlediniz mi? Onun kadar mücadele edersen sevme hakkın var. Bunlar düşkün. Bunlar insanı satarlar. Bunlar işbirlikçi. Bir çorba ver yeter, onursuz insanlar."
Görüldüğü gibi hiç vakit kaybedilmeden PKK usulu hainleştirme mekanizması işletilmiştir. Onlar, DÜŞMANA BİR TEK KURŞUN DAHİ SIKMAYAN, HİÇBİR KURŞUNA HEDEF OLMAYAN; KIRSAL BÖLGEYİ TANIMAYAN UZAKTAN KOMUTACI BİRİ tarafından bir anda "işbirlikçi", "bir çorbaya insanı satan", "onursuz insanlar" olarak ilan edildiler. Artık ne yapılırsa yapılsın, daha dün bir tas çorba içmek için en az bir hafta bekleyen Sakine, göğsünü düşman kurşunlarına siper eden Sakine, Kadın Sakine, komutan Sakine bir anda saptırıcı polikanın üstadları tarafından "insanı bir tas çarbaya satan", "işbirlikçi", "hain Sakine" olarak lanse ediliyor..Ne zihniyet!
Kürdistan'ın gelmiş geçmiş hiçbir lideri taraftarlarını, örgüt arkadaşlarını ve milletini Sn Öcalan kadar aşağılamadı. Dünyada hiç bir lider politik ayrılıkların ardından eski arkadaşlarını bu kadar ağır sözlerle teşhir etmedi. Ülkesini, halkını, gerillaları, aydınları, yazarları vs bu kadar küfürlere boğan başka hiç önderi bulamazsınız. İnternette yazılarımı takip edip mektupla olumsuz tepki veren PKK taraftarları hiç olmazsa bunları görsünler. Siyasi çizgi değişikliğini anlamadıkları, hele hele 2002 yılından itibaren gelişen büyük sapmayı hiç kavrayamadıkları muhakkak. Ama kendi kapasitelerine hitap eden şu aşağılamaları bir anlamlandırsalar? Ne gezer! Git-gel aynı şey.. Bunlardan biri "Kongra-gel vs bizim onurumuzdur, onurumuzu çiğnetmeyiz" derken, Kürdistan'ın onurunu, bir partiye bir lidere duydukları sevda kadar önemsemediklerini gösterir. Bizim onurumuzun sadece ülkemiz olduğunu bilmez gibidirler. Git gel aynı sakız.. Bıkıntı verici bir zeka durgunluğu..
İşte Sakine, bizi bu noktaya getiren sürece daha henüz gerillayı yurdun kuzeyinden çekme sürecinin başından beri (Ağustos-1999) itiraz ediyordu. Bunun için bedel de ödedi, Ali Haydar'ın hapishanesinde işkence gördü. 2000 yılındaki ayrılıkta da Ali Haydar'ın işkencehanesindeydi. En nihayet 2002 yılındaki büyük sapma yaşandığında geri dönüşsüz bir tavır alış sürecine girdi.
Sakine Olayı'nı iyi kavramak lazım. Sakine Olayı Kürdistan üzerine oynanan oyunların daha da açığa vurmasıdır. Bu olayı doğru okumayanlar, olayı basite, kişisel duygulara göre yorumlayanlar, 2004'ü almamamışlardır. Her tarafta bir hafife alma rüzgarı esiyor. Bu arada onur cellatlarının işleri de kolaylaşıyor. Sakine Olayı açıkça ideolojiktir. Türkleştirmenin zirve yaptığı bir zaman kesitinde cereyan eden bir haykırış olarak algılanırsa daha gerçekçi olunur. O şimdi "HAİN"!.. Ne dersiniz, kim nedir?
2004-06-14
Gorusunuz
özgürlük mücadelesi
azad özgür
2009-06-16 16:51 - siraç arkadaş kitabını okumuştum ve çokta beyenmiştim ve ordada sakineye hayran kalmamak elde değildi yalnız sizde biliyorsunuz kürt özgürlük hareketi 99 dan sonra çok zorlu bir süreçten geçti önderliğimizin 2002 de yazdığı yazıları tasvip etmiyorsunuz ama bugün itibarıyla osmanın son dönemlerdeki açıklamalarına baktıysan o zaman ne kadar doğru tespitler yaptığını görebilirsiniz pkk içinde her zaman eleştiri özeleştiri vardır ve inanıyorum ki ayrılanların söylediği şeyler mantıklı olsaydı bu noktada olmazdık şemo 20 yıl mücadele içinde kaldı sonunu görüyorsunuzve onun gibi yüzlercesi var şimdi bir köşeye çekilmiş yerden yere vuruyorlar pkk yi onlara sormak isterim pkk yi pkk yapan kadrolardandınız hepiniz osman mk üyesi nizamettin öyle ve ayrılanların nerdeyse %70 i üst derecedeki kadrolardı ve 99 dan sonra pkk ye en çok zarar verenlerde bunlar değilmiydi pkk yi eleştirmek çok kolay siraç arkadaş ama onun mucadelesini yürütmek çok zor size bile hayret ediyorum o kadar değerli bir yazarken şimdi taş atıp durmanız sizi yüceltmez bu halkın gözünde sadece küçültür