DEHAP'ın özeleştirisinin ve eleştirilerinin eleştirisi-III
DEHAP, çalışanları itibariyle ele alındığına, Kürt Halkı'nın en çalışkan, en fedakar ve en cesur kesiminin önemli bir bölümünden oluşmuştur. Bir Yazarın kaydettiği gibi, insanların bu geleneğin takipçisi partilerin kapısının önünden geçmeye korktuğu bir dönemde, bu insanlar canlarını ortaya koyarak çalışıyorlardı. Bu açıdan söylenecek hiç bir şey yoktur. Bizim burada ortaya koyduklarımız, bu çalışanların büyük bir bölümü doğruluğuna inansa da, Kürtler'in oluşturabildikleri bu en büyük oluşumun son iki yıldır ısrarla enjekte edilen yanlış politikalarla başaşağı gittiğidir. SÖZ KONUSU OLAN YANLIŞ ÇALIŞMA DEĞİL; YANLIŞ İDEOLOJİK YÖNELİMDİR.
Doğrudur; açıkça söyleyelim, Sn Öcalan'ın dayatmaları olmasaydı, gerillanın verdiği moral güç olmasaydı, legalite belki bu kadar direngen olmaz, bu kadar baskıyı göğüsleyerek ayakta kalamazdı. Üstelik onun örgütlediği, başlattığı gerilla bu tür bir örgütlenmenin motor gücü oldu. Bugün parti para buluyorsa nedenini unutmamak gerek. Bu tamam. Her ne olursa olsun doğruyu kaydetmeliyiz ve biz bunu yapıyoruz. Ama bugün itibariyle köprülerin altından çok sular akmıştır. Eski gidişin tam aksi bir yola girilmiş, eskiden kalma güzel ne varsa tahrip edilmektedir. Kürtler'in baş kaatili Kemal'in ve onun ulus yaratma ideolojisi olan Kemalizm'im övüldüğü, onun sözlerinin miting alanlarını süslediği bir sath-ı maildeyiz şimdi. Bağımsızlık söylemi ile dağa çıkanlara sınırlı bir özerkliğin telafuz edilmesi bile yasaklanmışken, eski günler yaşanıyor diyebilir miyiz? Sorun olduğu gibi orta yerde duruyor. Ya beyaz veya kızıl katliamla bu milletin "defteri dürülecek", ya da rahatsızlık en ufak bir fırsatta kanlı boğuşmaları doğuracaktır. İşte bizim aşılmasını istediğimiz, SORUNUN ÇÖZÜMÜNE GİDEN YOLA İÇTEN, KÜRT CEPHESİNDEN KONULAN SETTİR.
DEHAP'ın şu anda sahiplendiği çizgi değil, ama DEHAP çevresinde yaratılan birlik yaşamalıdır. Bunu böyle düşündüğümüzde DEHAP yönetiminin, iki seçimde ard arda aynı ideolojik çerçevede hareket etmek suretiyle halkımıza yaşattığı "hayal kırıklığını nasıl aşarız" sorusuna artık, "iyi analatamadık", Fatma, Cemile, Hasan ve Yusuf'a iyi gidemedik" vs gibi yüzeysel düzeltmelerle cevap getiremezsiniz. Sorun detaylı olarak tartışılmalıdır. Parti mensupları, halkın eli kalem tutan kesimi ve aydınlar belli bir paltformda konuyu tartışamaz durumda kalırlarsa, hep birilerinin keyfi saptamalarına mahkum kalırız. Bu tekli kafa aşılmalıdır. Çok seslilik, çok renklilik ile birlikte tek hedefe kilitlenmiş bir yapı gerekiyor.
İmralı, DEHAP'ın kapatılacağını ve yeni bir oluşuma gidilmesi gerektiğini söylüyor. Ama bu yeni yapılanmanın iplerini sıkı bir şekilde elinde tutmak istiyor (başkanını biz buradan tayin edeceğiz sözü kendisine aittir). Bu bir istektir, katılmayız, ama saygı duyulur. Peki bu istek demokratik midir? Belli bir cephede yer alanlara bakılırsa bazı istekler tartışılamaz. Biz ise dünyada tartışılamayacak biri kalırsa orada demokrasiden bahsedilemez diyoruz.. İş bu belirlemenin ışığında ortaya konacaksa, tartışma yoluyla ortak bir sonuç çıkarmak isteyenler ortaya çıkmalı, bu işi götürmelidirler. Zor olanı başarmak gerçekten büyük yurtsever duygular gerektiriyor. "Ben" yerine "biz" kavramına varıldığında bu iş bitmiştir.. Çünkü, BEN, artık başaşağı gidişin adı haline gelmiştir.
Somut önerim, geçmiş yazılarımda olduğı gibi, şudur:
Önce belli bir tartışma platformu oluşturulmalıdır. Bu gazete olabilir, internet forumları olabilir. Bu platformda Kürtler'in gücünü bölmeden bir partileşmenin yolları araştırılmalı, hiç kimse dışlanmamalıdır. Bu partileşmeyi sağlayacak olanlar BAŞKALARI'NIN EMANETÇİSİ OLMAMALI, KENDİLERİ LİDERLİK EDEBİLMELİDİRLER VE BUNDAN ÇEKİNMEMELİDİRLER. Partiye uluslararası saygınlık kazandırmanın ilk şartı budur. Ama bazıları bu gücü bölmek için çok avantajlı vasıtalara sahiptirler, bu peşinen biliniyordur. Bundan da çekinmemeli. Finansman için ülke içinde ve bilhassa Avrupa'daki halkımızdan konserler, destek geceleri eşliğinde olanaklar aranmalıdır. Bunun ortamı vardır. Eğer halkımız kararlı bir liderlik görürse gözünü kırpmadan desteğini sunacaktır. Çünkü özgürlük herkesin kanına işlemiştir.. Ben somut şekil önermem. Ama genel hatları ile düşüncelerimi sunarım. Asıl olarak sıcak hatta bulunan insanlarımız bu işi başaracaklardır.
2004-05-23
Gorusunuz