Newroz kutlu olsun
Yazıma Gelawej ve Kürdistan-post'a olan desteğimi belirterek başlıyorum. Bir savaşın devamı olan bu saldırıları kınamıyor, uygun bir zamanda misilleme bekliyorum.
Kürt Milleti'nin Ulusal Günü olan Newroz'a, alışık olduğumuz veçhiyle yine büyük bir mücadele içinde giriyoruz. Bir yandan Güney'deki anayasa savaşının, öte yandan Qamişlo ve tüm Güney-Batı'daki sıcak temasın Newroz'da da süreceğine kesin gözüyle bakabiliriz. Yani Newroz, Kürtler'in mücadele zafer günü olarak, yaşadığımız zaman kesitinde büyük bir sıcak mücadeleye sahne olan Kürdistan'da, en aşağısında Güney-Batı'da belki de kan ve gözyaşlarının eşliğinde kutlanmaya çalışılacak, Güney'de gergince karşılanacaktır. Newroz, bizim kutladığımız anlamda sadece Kürt bayramı olan bu günümüz, bu şartları yaşayan Güney-Batılı halkımız başta olmak üzere tüm Kürt Milleti'ne kutlu olsun. Kürt Milleti bu bayramı gerçek anlamı ile kutlamaya layıktır.
Bu vesile ile Özel Harp Dairesi elamanı olduğu hususunda büyük kuşkular bulunan "Tagut el Mısri" adlı zatın şahsında bu devletin desinformatörlerine bir cevap vermeyi de görev bildim. Devletin bu desinformatörü Kürt Site'ı Gelawej'e Newroz adlı çalışmamı küçük düşürmeyi hedef alan bir makale asmış ve iyi de etmiş. Böylece Türk Derin Devleti'nin o sinsi, haktan yana görünerek zehrini akıtma teşebbüsüne gönlümüzce cevap verme fırsatını değerlendirmiş olacağız..
El Mısri denilen zat Newroz çalışmamı ille de "derleme" bir çalışma olarak sunma eğilimine özenle dikkat etmiş. Böylece bu çalışmanın "araştırma" sınıfına giremeyeceğini, desinformasyon tekniğinin bütün inceliklerini kullanarak, kafalara sokmaya çalışmıştır. Fırsat verirsek başarılı olacak. Ama hayır.. Bu kitabı kendisi de anlamalı. Bu çalışma, Batılı araştırmacıların kullandığı metodolojiden hiç bir şekilde ayrılmadan vücut bulmuş bir araştırmadır ve hedeflerinden biri Türk Devleti'nin bir hırsızlığına, Newroz'a sahip çıkma teşebbüsüne bilimsel deliller çeçevesinde karşı çıkmaktır. Kitap Kürtler'in atalarının şekillendirdiği Avesta'yı ve bu kitaba dayanarak hazırlanmış tarihi pehlevi kaynaklarını esas alarak hazırlanmıştır. Bu haliyle bile derleme değildir. Çünkü Batılılar'ın "araştırmacı" dedikleri yazarların, Avesta veya Zerdüşt Dini söz konusu olduğunda, tümünün yaptığı budur.
Kitapta "Yeni Turaniler ve Newroz" adlı ayrıntılı bir bölüm vardır. Bu bölümde Türk Devleti'nin "bilim adamı" dediği hırsız profesörlerin tüm tezleri bilimsel veriler esas alınarak çürütülmüştür. İşte Mısri Denilen zatı ve onu görevlendiren makamı hassas kılan budur. Yok efendim "Kürd aydınlarının en büyük eksikliği bilimsel eserlerini hep ansiklopedik derleme çerçevesinde tutmaları" imiş.. Peki sormazlar mı, nerede bu çalışmada "ansiklopedik derleme" dediği cehaletimiz? Mısri denilen zatın, Türk Devleti'nin Kürt araştırmacılarına tahammülü yoktur diyecek hali yok ya.. Elbette yandan kıvıracak, esrarengiz kelimelerin ardına saklanacaktır. Oysa Kürt araştırmacı yazarlığı artık bir realitedir. Şu anda sayısal olarak yetersiz bir rakkam var orta yerde, ama devlet halinde örgütlenememiş, araştırmacıların sürekli hapsi boyladığu bir halk için bu rakam hiç de fena sayılmaz. Hem de sağlam eserlerle.
Newroz'un 21 Mart'ta kutlanmasının sebebi üzerinde durulmaması gibi temel sorulardan birinin sorulmaması bizim bir diğer cehaletimiz imiş. Lafı döndürüp dolaştırıp 21 Mart seçimini kozmogonik nedenlere bağlıyormuşuz, fakat bu kozmogonik nedenleri "tam" bilmiyormuşuz.. Oysa "Newroz'un kozmogonisi"ni incelediğim bölümün en başında bile Newroz'u yaratan inanç sisteminde EVREN İLE İNSAN ARASINDA BULUNAN bağlantıdan bahsetmiş, tüm açıklamayı bu çerçeveye oturtmuştum. Bu sarsıcı bağlantıyı bu kadar net yakalayabilen başka hiç bir Batılı araştırmacı bulamazsınız. Evren, Makrokozmostur, insan mikrokozmos. Bütün olay bu ilişkiyi doğru kavrayabilmektir. Bu ilişkiyi doğru yakalayanlar için benim açıkladığım yedi sebep sadece hadisenin içini doldurmaktır. İşte Türk Derin Devleti'ne hizmet eden bu zavallı "bilim adamı"nın kavrayamadığı veya çarpıttığı gerçek budur. Adam hala saf saf 21 Mart ve tabiatın canlanması gibi bir şeyler arar benim çalışmamda. Bunu bulamayınca da cehalet damgası ile ortaya çıkar. Üstelik Kürtler Newroz'u sadece tabiatın canlanması açısından ele alan açıklamaları neredeyse unutmak üzeredirler. Hatta biraz daha derinleşirsek, 21 Mart'ın Kürtler'in atalarının yabancı işgalcileri yurtlarından attıkları gün olduğunu çok net olarak yakalayabiliriz. Üç Med Kavası'nın isyan edip SONUÇTA Asurlu istilacıları yendikleri günün aşağı yukarı Newroz gününe, yani Asur yılbaşı olan 1 Nisan gününe rastladığını Asur y7azılı kaynaklarından biliyoruz (MÖ 673-674). Sonuç 1 Nisan'da alındığına göre isyan günü neden 21 Mart olmasın? İşte bu da kitapta yer alıyor.. Anlaşıldı mı büyük Türk?
Contemporary kelimesinin kullanımı ile düştüğümüz komik duruma gelince.. Sözlüğe bağlı kalarak tercüme tuzağına düşmek diye ben, El Mısri'nin düştüğü duruma derim. 1960'lı yıllarda bir Amerikalı bilirim. Ankara'da yaşayan bu adam Türkçe öğrenmeye çalışıyor, bu arada pratik olsun diye komşuları ile diyaloga giriyordu. Bir gün kapıya çıkmış ve komşu bayana rastlamıştı. Onunla konuşma fırsatını kaybetmemek için hemen laflamaya başlamış ve "bugün hava çok osuruklu" diyerek komşusuna "hava raporu"nu Türkçe, ama sözlük Türkçesi ile vermeye kalkmış.. Sözlüğü açın bakın, İngilizce fart kelimesinin karşılığı osuruktur. Ama tersinden gidip bakarsan değişik olur ve "rüzgarlı" gibi bir anlam da yakalayabilirsin. Contemporary'den bizim kullandığımız bölümde hiç bir şekilde syncronic gibi bir anlam yakalayamazsınız. Bu kelime bütün Batılı bilim adamları tarafından "aynı zaman dilimi içinde yan yana var olan" anlamında, kısaca eş zamanlı da diyebileceğimiz bir anlamda kullanılır. Çağdaşı günümüz anlamında çağdaş ile karıştırmamak için direkt kullanmadım. Onun yerine, çağdaşın yerini alabilir düşüncesi ile "eş zamanlı" deyimine baş vurdum.. Belki eş zamanlı tam oturmuyor oraya, ama ne yapalım Türkçe de bu kadar zayıf olmasaydı..
Şimdi sonuç olarak ben güvenle okuyabileceğiniz bir çalışma sunmuş bulunuyorum. Kitap alanında tektir. Umarım yakında daha zengin kardeşler gelir..
Gorusunuz