Son çabalar ve son uyarılar

Şimdiye kadar pek çok isabetli yorumunu okuduğum Özgür Politika yazarı Mehmet Özgül son yazısı ile Qadi Mıhemmed'i de konuşturmuş, ama onun Türkiye seçimlerinde alınacak tavır konusunda söyleyeceği sözlerin tam tersini bu ulusal şehide söyleterek.. Sayın Özgül'ün bu yazısında bile hiç de yabana atılamayacak görüşler var. Ama bütünlüklü olamıyor, bazan da kasdi olarak saptırma teşebbüsü sezinlenilebilir.

Güney Kürdistan'ın desteklenmesi konusunda yazdıkları oldukça doğru. Sürekli olarak "Kürt Milleti" ibaresini kullanması ise oldukça ilginç ve sevindirici. Özgül "her şeyden önce özgücümüze dayanmalıyız derken oldukça doğru bir saptamada bulunmuştur. Özgüce dayanmadan özgürlüğün yakalanamayacağı da doğru. ABD'nin yarın başka keşiflerde bulunmayacağını da kimse garanti edemez. Birlik konusunda Güney'deki güçlere Kuzey ağırlıklı Kongra-gel'in de katılması ile gücün zirvesine ulaşılacağını söylüyor. Samimiyetle hareket edilirse bu da doğru. Yani Güney örgütlerinin birlik çabalarına, hiç bir önyargı gütmeden, sadece ulusal çıkarlar gözetilerek katılacak olan bir Kongra-gel elbette büyük katkı sağlar.

İşte bundan sonra zurnanın "zırt" dediği noktaya eriyor ve Kuzey'de seçimlere giderken alınacak tavra varıyor. Güney'de Kongra-gel'in de içinde yer alacağı bir birlik öneren Sayın Özgül, iş Kuzey'de Kürt Birliği'nin sağlanmasına gelince takılıyor. Güneyli iki parti liderinin kongresine mesaj gönderdiği HAK-PAR'ı küçük düşürücü çabalara giriyor. Çoğunun ağzına sakız yaptığı Melik Fırat'ın oğlunun AK PARTİ'den aday olmasını, zımnen de olsa bu partinin "işbirlikçiliği" olarak yorumluyor. Oysa Sayın Melik Fırat'ı beğenirsiniz, beğenmezsiniz, bu başka bir iştir, bir hükmi şahsiyet olan HAK-PAR'ın Kürtlüğü ise bambaşka bir iştir. Sayın Fırat'ın oğlu elli yaşında bir insandır ve Melik Fırat'ın onun hayatı boyunca sorumluluğunu taşıyamayacağı ortadadır. Dinsel kitaplarda bile suç ve sevap şahsidir. Ne Adem oğlundan ne de Nuh oğlundan sorumlu tutulmuşken, bilimsel düşünce iddiası ile ortaya çıkanların Abdulkadir Fırat'ın adaylığını ünlem ile vermesi neyin nesi oluyor?

Evet birlik isteyenler samimi olmalı. Acaba DEHAP, Güneyli Kürtler'in de saygı duyduğu duruşuna rağmen, HAK-PAR'a güçbirliği, tek liste, çatı parti vs gibi herhangi bir teklif götürmüş mü ki, siz sayın Özgül kalkıp hemen ve sadece bir kişinin davranışı ile bu partiyi "karşı devrim" saflarında gösteriyorsunuz? Bu kasıtlı değil mi? En aşağısından samimi bir şekilde birlikten yana olma fikri ile çelişmiyor mu?

Bir de kalkmış Şehit Qadi Mihemmed'i Türkiye'de "sol" denilen karman çorman bir birliğin "duacısı" gibi gösteriyorsunuz. Yazık! Şu satırlar size ait:

"Bugün Kuzey Kürdistan'da iki güç yarışıyor, iki ittifak var. Biri Generallerin başını çektiği, destek verdiği AKP, MHP, ANAP, DYP'nin güç birliği; diğeri DEHAP'ın başını çektiği güç birliği. CHP zımmen birincisinden yana. Kürdün hakkından, özgürlüğünden, emekten, demokrasiden, barıştan, kardeşlikten yana olan generallerin, rantçıların ittifakında yer almaz, koşulsuz DEHAP'ın başını çektiği ittifaka destek verir. Qazi Muhammed'in vurguladığı gibi Ancak birlikle, kıskanmadan.. ve tahammülle ulusumuz kurtulabilir. Gün Qazi Muhammet'in çağrısına kulak verme günüdür!"

Şimdi kalk da ayıkla pirincin taşını.. Qadi Mıhemmed ne zaman Iran solu ile Kürt "solu"nun birliğinin tek kurtuluş yolu olduğunu vurguladı? Yoksa Sizin başta vurguladığınız gibi, özgücün birliğini mi vurguladı?.. Yapmayın sayın Özgül..

Şunu iyi bilmeniz gerekir; bir partiyi, gücü, odağı karalamak için istediğinizden fazla gerekçe bulabilir, yaratabilirsiniz. Buna hem DEHAP hem de HAK-PAR dahildir. Benim için önemli olan ayrılık noktaları değil, güç dengesine bakmaksızın bu iki güzide partimizin MÜŞTEREK NOKTALARINI ÖNE ÇIKARMAKTIR. KİM Kİ BU ORTAK NOKTALARI ÖNE ÇIKARIR, O KÜRDİSTANİ'DİR.. KİM Kİ AKSİNE AYRILIK NOKTALARI ARAR, ONA DA SİZ İSİM KOYUN SAYIN ÖZGÜL..

Oluşturulmaya çalışılan ve bir fetiş gibi yaklaştığınız sol güçlerin birliği, sizi, QADİ'nin idealine yaklaştırmaz, bilakis, eğer Kürtler'in özgüçlerine dayanmalarını bu yolla engelliyorsanız o zaman bu şehidin ideallerinden uzaklaşmakla kalmaz, onun adını dahi anma hakkını kendizde bulmayacak noktaya gelirsiniz. Dikkat ediniz bu çok ince bir çizgidir ve artık gerçeği perdesiz, önyargısız görme zamanı geçiyor..

Evet bir kez daha ve umutla kaydetmek isterim; vakit geçmeden mahalli seçim mantığına uygun olarak hareket ediniz. DEHAP'ın, çok değerli de olsalar, bir Türk Sol Takımı içinde boğulmasına yol açmayınız. Oylar belli olsun. Vakit daha henüz geçmiş değil, HAK-PAR ile DEHAP'ın seçimi birlikte götürmelerinin hem manevi, hem politik ve hem de pratik değeri olacaktır. Bir kerecik talimat dışı politika..

Bir not: Şehit Faik Bucak'ın sevgili hayat arkadaşı, değerli Kürt insanları Yayla, Serhat ve Sertaç'ın sevgili anneleri Ayşe Xan'ın, eşine kavuşması dolayısıyla kendisini kutluyor, çocuklarına ise onun bu yeni tercihine saygı göstermeleri dileğinde bulunmak istiyorum.




Gorusunuz