Terör savaşa dönüşme eğilimi gösterirken, Kürtler'in durumu ağırlaşıyor mu?
Istanbul saldırıları umulmadık sonuçlar vereceğe benzer. Burada doğru tavır takınmayanlar, ayak altuında ezilmeye mahkum olacaklardır. Bu bir gerçektir ve bu gerçeği bütün, evet, kesinlikle bütün Kürtler beyinlerine tam anlamı ile işlemelidirler. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan bu savaş, artık üçüncü savaş olarak anılmaya adaydır. Tahliller arasında boğulmak isteyenlerin yolu açık olsun, ama Kürtler'in bu lüksü yoktur. Gün doğru hesap yaparak doğru tavır alma günüdür.
Evet Istanbul'da patlayan bir kaç bomba birdenbire Türkiye gibi zulmü ile tanınmış olan bir devleti bir gecede mazlum haline getiriverdi.. Herkes adeta uykudan uyanırcasına "demokrasi değerlerine bağlı tek islam devleti"inden, "tek laik islam devleti"inden, "Batı'nın değerlerine bağlı bir Ortadoğu" devletinden bahseder oldu.. Değere bindi derin ve yüzeyel devleti ile Ankara.. Londra ve Washington'da ipleri ellerinde tutanlar, ağız birliği etmişcesine Türkiye'yi desteklemeye devam edeceklerini deklere ederken, bir savaşı kazanmak için insani değerlerin bir gecede ayaklar altına alınabileceğini de gösterdiler.. Kürtler'in antitezi bir devlet olarak boy veren Türk Derin Devleti bu durumdan bu defa hatasız yararlanmaya kararlı gibi görünüyor. Güney'deki kazanımlar artık tehlikede.. Kuzey'in üstüne çizgi çizilmeye çalışılıyor. Bu arada Türkiye'de açık bir askeri rejimin ayak sesleri daha bir gürleşti. Demokrasi isteyen odakların hedeflerinden uzaklaşmaları an meselesi.. Bu durumda Kürt Tarafı nasıl bir tavır takınmalı? İşte bu sorunun cevabı süratle ve doğru verilmezse çok şey kaybedilecektir..
Sözüm meşruiyet kazanmış olan her taraftaki legal Kürt örgütlerinedir. Başta Güneyli PDK, YNK, Sosyalist Demokrasi, Muhafazakar, İslami, Komünist, Sosyalist, Emekçiler Partisi ve Kuzeyli Kürt ağırlıklı DEHAP ile HAK-PAK olmak üzere tüm legal partiler çok enerjik bir şekilde terörü kınamalı. Kınama tek başına pek bir anlam ifade etmez. Taktik bir yöneliş olarak yorumlanabilir. Teröristlerle aralarına mesafe koymak da derde deva olmaz. Kürtler, bu terör dalgasına karşı mücadelenin bir parçası haline gelmelidirler. TÜM KÜRT ÖRGÜTLERİ TERÖRLE MÜCADELEDE EN ÖNDE YÜRÜMELİDİRLER. Güneyli partiler bu görevlerini bir eksiği ile bihakkın yerine getiriyorlar. Onların tek eksikleri güçlerini siyasi, askeri ve ekonomik boyutta birleştirip bir bölge devi (veya buna aday) olarak ortaya çıkmayı başaramamalarıdır. Bu durumları böyle devam ederse ve Türk Devleti'nin grafiği de yükselme yoluna girerse, hiç kuşkuları olmasın, ayaklar altında ezileceklerdir.. Bu kaçıncı defadır kaydediyorum, saymadım, ama birleşinceye kadar onların yakasını bırakmamalıyız.
Yahudiler'e karşı geliştirilen eylemin ele başılarının Bingöl'lü olmaları manidardır. Hele bunların en önde gelenlerinin YEŞİL kod adlı Türk derin devletinin has adamı ile aynı yöreden, Solhan'dan gelmesi daha da dikkat çekici.. Olayın ya direkt olarak Türk derin devletinin bir kesimi tarafından ya da kontroldan çıkmış eski kontralarca gerçekleştirildiğini düşündürecek deliller vardır, ama yetersiz. İster derin devletin darbeci kesimi, isterse kontroldan çıkıp Ben Ladin denilen sahte peygambere yanaşanlarca gerçekleştirilsin, ikisi de aynı kapıya çıkar diyebiliriz. İkisinin de hedefinde demokrasi ve çağı yakalama istemine gem vurma teşebbüsü var. Türk de Kürt de bundan zarar görür. Ben Ladin türü sahte peygamberler İslamı temsil edemezler. Kürt Halkı onun çömezlerini çok iyi tanır. Daha dün sokaklarda en iyi evlatlarımızı bu yolun yolcuları olan hizb-ul-kontra mensupları katletmişlerdi..
Bu durumda somut teklifim, hemen İLK ADIMDA BİNGÖL'DEN BAŞLAMAK ÜZERE, derhal terörle mücadele mitingleri düzenlenmelidir. Mitingler ideolojik terminoloji ile sulandırılmazsa, çeşitli halk kesimlerinin eşit öncülüğünde organize edilip yürütülürse, marjinaller bu mitinglerden uzak tutulurlarsa muvaffak olmamak için hiç bir sebep kalmaz. Yeterki cingözlük unutulsun, bu kez olsun unutulsun.. Böylesi mitingler Türkiye'nin diğer kesimlerindeki demokrasi isteyen kesimleri de yaklaştıracaktır. Halkı aydınlatmak için ciddi bir İslami izahat eylemi geliştirilmeli, insanlar bu güruha doğru itilmemelidir. Bir iki gün sonraki Ramazan Bayramı çok iyi kutlanmalı, bu güruh ve yandaşlarının kontrolundan çıkarılmalıdır.
Gorusunuz