Yeni kontra partileri kuruluyor..
Türk Devleti hiç bir meÅŸru devletin içinde bulunmayı kabullenemeyeceÄŸi bir çamur batağına balıklama atlamış durumdadır. OrtadoÄŸu’da maskesi düşmüş, Ä°srail’in nerede ise açık hedefi haline gelmiÅŸ olan bu taÅŸaronun, Ä°ran ile oluÅŸturduÄŸu ve ABD’nin de desteÄŸini aldığını söylediÄŸi anti-Kürt cephesinin de saÄŸlamlığı testtedir.
Bu taÅŸaron faÅŸist devlet, onurunu ayaklar altına aldığının farkına varmadan veya kaznmak uÄŸruna her onursuzluÄŸa razı bir ÅŸekilde bataklığa gömüldükçe gömülüyor. Son zamanlarda, Pervari’deki yanlışlıktan (gerilla tarafından dört bayanın ölümüne sebebiyet verildikten) sonra her eylem sırasında sivil halkın da Türk askeri ve imamın ordusu tarafından katledilmesi bu batışın en bariz iÅŸaretidir. Batman’da, Türk makamlarının verdiÄŸi bültene göre “Ä°KÄ° ATEÅž ARASINDA KALAN BÄ°R BAYAN VE ÇOCUÄžU HAYATINI KAYBETTÄ°”. Fakat Pervari olayından ders alan gerillaların, şüpheli de olsa Kürt sivillere ateÅŸ açmayacakları tabiidir. Bu durumda Türk Polisi, tıpkı Åžemzinan’da ve Amed’de olduÄŸu gibi, söz konusu Kürt ailenin ÅŸehadetinin sorumlusudur. Ama buna raÄŸmen Türk TV’leri hiç tereddütsüz olayı gerillaya fatura ediyorlar.. Psikolojik savaÅŸ budur. Batman olayı dikkat çekicidir (ki ben yazımı yazarken Ayla Akad, Batmanlı bayan ve çocuÄŸunu polislerin öldürdüğünü tanıklar göstererek ortaya koydu). Bana kalırsa bu kaatiller sürüsü bundan sonra da gerillanın ÅŸehir eylemlerini bahane ederek aynı yola baÅŸvuracaklardır.. Hitler de aynı ÅŸeyi Paris iÅŸgali sırasında yapıyordu (öldürülen her Alman’a karşılık on Fransız’ın öldürülmesi gibi). Çare TAAAK mı? Bilinmez. Ama ÅŸehir eylemleri, eÄŸer mümkünse Batı’ya kaydırılırsa bu tür propagandalar Kürt kitlesini etkilemez (tabii ki söylemesi kolay, söyleyen yapsın).
Her ÅŸeye raÄŸmen gerillanın yeni taktiklerini anlamaya baÅŸladım. EÄŸer bu taktikler 1990’lı yılların başından itibaren uygulanabilseydi, ÅŸu anda bambaÅŸka bir noktada olunurdu. Yeni taktikler açısından neler kavradığımı elbette kaydetmeyeceÄŸim. Ama eylemlerin verimliliÄŸi, Türk Devlet ricalinin ve kısacası FaÅŸist Åžef’in endiÅŸeli sözleri, sivil kitlelerden alınmaya çalışılması ÅŸaşırtıcı sonuçların alınmasına gebe günleri iÅŸaret ediyor. Bekleyecek ve göreceÄŸiz.
Kontra partilerine gelince..
Daha önceleri belirtileri vardı. Şimdi ise duyumlarıma dayanarak söyleyeceğim şeyler var, şöyle:
Türk Devleti ÅŸu dönemi daha rahat atlatmak ve Kürd’ü Kürd’e kırdırmak için yeni bazı kontra partileri kurma peÅŸindedir. Åžunu peÅŸinen kaydedeyim. Ben her Kürt yurtseverinin örgütlenme hakkını savunurum. Ama elini düşmana kaptırmış olanların “emirle” bir araya gelmelerine gücüm yettiÄŸince karşı dururum.
Ä°ÅŸte benim bugün üstünde duracağım “emirle” kurulmakta olan partilerdir.
2011 Kürt-Türk Savaşı’nda Türk Devleti iki stratejik hedef seçmiÅŸtir; birincisi Hakkari-Şırnak yöresidir. Burada ErdoÄŸan faÅŸizmi Halkın üstüne saldığı “özel tim” denilen kudurgan sürüsünün terörü ile halkı, tıpkı 1990’lı yıllarda olduÄŸu gibi, sindirerek süreç içinde beyinlerini teslim almayı denemektedir. Oralarda cereyan eden savaÅŸ, psikolojik ve sıcak temas anlamında, akıllara durgunluk verecek düzeydedir. Yine tıpkı 1990’lı yıllarda olduÄŸu gibi, oradaki halkımız inanılmaz bir direniÅŸ göstermektedir. BilindiÄŸi gibi, 1990’lı yıllarda baÅŸta Goyîler olmak üzere 15.000’i aÅŸkın aÅŸiret ve aÅŸiret kolu mensubu Yeni Turani zulmundan dolayı Güney’e kaçmış, orada da rahat yüzü görmemiÅŸlerdi. Åžimdilerde aralarında en önemlisi Maxmur Kampı olmak üzere altı kampta barınmakta olan bu direngen insanlar hala Türk Türk Devleti’nin hedefleri arasındadırlar.
ErdoÄŸan faÅŸizmi’nin ikinci hdefi Amed’in düşürülmesidir. Ä°ÅŸte bu noktada Türkler’in yeni ÅŸefi “örtülü ödenek”in imkanlarını cömertçe kullanıyor. Örgütleyici olarak geçmiÅŸteki katil olaylarında rüştünü ıspatlamış olan “”beyaz” tüccarları baÅŸta olmak üzere her çizgiden insanı kullanmaktadır. Bunlar ben baÅŸta olmak üzere pek çok yurtseverin adını lekeleyerek kendilerine yer açmaya çalışıyorlar. Londra’da rüştünü ıspatlamış olan bu “beyaz” tüccarları oradaki yurtsever kesimler üzerinde terör estirmiÅŸlerdi. Åžimdi aynı ÅŸeyi Amed’de tekrarlamaya çalışacaklardır. Böylece bir fetret oluÅŸacak, BDP ve PKK zayıflayacaktır. Verilen görev budur. Bunları hem Avrupa’daki bazı merkezlerde, hem de ülkede takip ediyorum. Maskeleri tam bir ÅŸekilde düşürülecetir. Bu konuda okuyucuların yardımına ihtiyacım vardır. Her türlü test edilmiÅŸ bilgi ve bunların Türk Devleti ile iliÅŸkilerini iÅŸaret eden deliller önemlidir. Bunların dışında da örgütlenme teÅŸebbüslerinden haberim var. Sırtlarını Güney’deki bazı güçlere dayayan bu kiÅŸileri, kendileri farkına varmadan, haber kaynağı olarak da kullanmiÅŸtım.
2011-09-28
A Sirac Kekuyon