Veteran Emekçi, Demokrat ve Özgürlükçü grup Türk Meclisi’nde
Fazla uzatmadan söyleyeyim ve içten kaydedeyim; Seçim2011’de Blok büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zafer, davaya olan sarsılmaz bir inanç, çelik bir örgütlenme, büyük bir fedakarlık ruhu ve yüksek bir enerji sayesinde kazanılmıştır. Tabii ki Sayın Öcalan’a olan sonsuz baÄŸlılık, gerillaya baÄŸlılık, geçmiÅŸi geleceÄŸe baÄŸlayan tarih bilinci bu baÅŸarının temelindeki yürütücü enerjiyi yaratmıştır. Zaferin tüm mimarlarını kutluyorum. Bunun izlediÄŸim en son seçim olduÄŸunun bilincindeyim. Bundan dolayı içimden geldiÄŸi gibi yazacağım..
Ben kiÅŸi olarak Kürdistan’ın bağımsız, birleÅŸik ve demokratik bir devlet olarak doÄŸmasının en iyi çözüm olduÄŸuna inanırım.. “Kürdistan’ın doÄŸuÅŸu, bir baÅŸka deyiÅŸle Kürt Ulusu’nun kurtuluÅŸu Türk, Arap ve Fars Halkları’nın da zincirlerinden kurtuluÅŸu olacaktır” derim. Peki, anladık, söylemek, eylem anlamına gelmez.. Bunun için ne yaptım? Belirli ve amaca hizmet edebilecek düzeyde bir örgütlenme yaratabildim mi? O halde kaç karakol taÅŸladım? Kaç düşman üssüne girdim? Hiç.. O zaman dışardan maval okuyan biri olmamak zorundayım. Yapılmakta olanları sabote etmek, her birliÄŸe itiraz etmek, kuru sıkı atarak Kürtler arasında düşmanlıklar geliÅŸtirmek, Türk Meclis platformuunu kullanma fırsatı verecek olan bir seçim için geliÅŸtirilen birliklere cepheden saldırmak ve bütün bunları düşmanın koruması altında yapmak da neyin nesi olacak?. Haa, ÅŸunu kaydedeyim ki bu ben deÄŸilim. Ama geçmiÅŸinde ağır ve belirleyici eylemlerinden dolayı deÄŸil, yapmadıklarından, yani askeri mahkemelerde verdikleri ifadelerden dolayı ceza alıp şöhrete ulaÅŸmış kafası boÅŸ, lafı bol insanlar bunu yapıyorlar.. Kürt Halkı bu unsurları tanımaz bile.. Yine de sinek sinektir, mide bulandırır. Hepsi bu.
Evet, Türk Devleti’nin ilhak ettiÄŸi Kürdistan’da ve Türk olduklarını iddia edenlerin çoÄŸunluk oluÅŸturduÄŸu topraklarda seçim tamamlandığında ÅŸu açıkça görüldü: Bunaltıcı baskılara raÄŸmen yapılan oylamada Türk Devleti’nin iki ülkesi belirginlik kazandı; Kürdistan ve Türk kesimi.. Bir bölünme bütün çıplaklığı ile ortaya çıktı. Ä°ki ülke belirginleÅŸmeye baÅŸlamıştı. Bu iki ülkeden birincisi olan Türk Kesimi’nin seçim galibi AKP, Kürdistan’ın ki ise BDP öncülüğünde oluÅŸan Blok’tur.
Blok bu baÅŸarıyı soluk soluÄŸa yürüttüğü bir savaÅŸta gösterdiÄŸi performans ile kazanmıştır. “SavaÅŸ cephedeki kadar ağır olmuÅŸtur” desem sakın düşünmeden veya olayı bilmeden itiraz etmeyin. Bu savaÅŸ can pahasına verilmiÅŸtir. Ä°ki bin esir verilen bir baÅŸka seçim savaşımı gösteremezsiniz. Kasaba kasaba, sokak sokak, aile düzeyinde, kiÅŸi düzeyinde ve o kadar da ağır koÅŸullarda verilen bir bir savaÅŸtır bu. MÄ°T’in, tüm Türk sistem partilerinin, polisin, jandarmanın, yerli iÅŸbirlikçi satılmışların, önemli bir kısım korucunun, Türk Devlet makinasını oluÅŸturan yargının, askerin, valinin, kaymakamın silahlı olarak bir tarafta yer aldığı, baÅŸta Kürt Halkı olmak üzere, Türk Sosyalistleri’nin, entellektiellerinin, aydınlarının diÄŸer tarafta yer aldığı eÅŸitsiz bir savaÅŸ verildi..
Bazı misaller vereyim: Ardahan’da Yüksel AvÅŸar’ın çalışmalarını sabote eden, bölgeyi köy köy dolaşıp halkı tehdit eden “Atalay Ailesi”, prof unvanlı oÄŸullarını seçtirmek için olmadık melanet sergilediler. Kürtlük zırhına, Ä°slam zırhına ve en belirgini devlet zırhına büründüler. Daha henüz kendine gelemeyen halkı korku ile, fiili ÅŸiddet ile susturmaya çalıştıklarına daÄŸlar, taÅŸlar ÅŸahittir..
Erzurum’da büyük performans gösteren Sebahattin Yılmaz’ı engellemek için AKP-MHP ve Türk Devleti’nin bütün bölgesel organları harekete geçirildi. Halk MHP militanlarının saldırı tehditi ve fiili saldırısı ile korkutulmaya çalışıldı. Ev ev gezildi ve insanlar toplu olarak deÄŸil, aile düzeyinde, mafiavari metodlarla tehdit edildiler.. Bence Erzurum bir deÄŸiÅŸim yaÅŸamıştır. Orada da insanlık tohumları ekilmiÅŸtir.
Dersim en ilginç ittifakın gerçekleÅŸtiÄŸi bir yöremiz oldu. Burada Türk Devleti’nin bütün güçleri CHP’nin emrindeydi. Kamer Genç gibi bir alçak, bu gücü arkasında hissedince tüm cehaletini kustu ve “Dersimliler Kürt deÄŸil”, “Åžeyh Said ayaklanmasını Dersimliler bastırdı”, “Dersimliler Kürt olsaydı ÅŸafii olurlardı” gibi ipe sapa gelmez tezler yumurtlamaya baÅŸladı. Bana daha henüz olayların detayı gelmedi. Kulağıma gelen bazı ön bilgiler bile bu “Ä°kinci Dersim Katliamı’nın” kızmadan, yılmadan ama tavizsiz bilimsel bir ciddiyetle ele alınması gerektiÄŸini emrediyor. Karakol ve askeri üs komutanları ve Ä°mamın Ordusu (Polis) elele vererek Dersim’in onuru ile oynadılar.
Metiner denilen unsurun AKP’nin çanak yalayıcılığını yaptığı Semsur’da (Adıyaman’da), mafiavari metodla susturulan ve Duçe’nin gözünden düşen Dengir Fırat’ın baba ocağında ErdoÄŸan’ın çömezi gibi davranışlarla kirli bir seçim kampanyası yürüttüğünü biliyoruz. Tabii ki ona bu yakışır. Onun da halka hesap verdiÄŸi gün elbette gelecek! Bu adam seçimden sonra telefonla iÅŸtirak ettiÄŸi bir TV programında adeta ve açıkça “benim aÅŸiretim seninkinden kalabalıktır, o halde istediÄŸim anda seni döverim” olarak yorumlacak cümleler kurdu. Hem de berbat bir ses tonu ve kelime seçimi ile içindekileri kustu. Gazetecilere kükredi.. Fikri SaÄŸlar’ı azarladı.. Herkesin kendi kendisini sansürlemesi gerektiÄŸini “emretti”! Program yapımcısı ise ona yaÄŸ çekmek için hiç bir fırsatı kaçırmadı. BENÄ°M BLOK VETERANLARI’NA TAVSÄ°YEM; BU HERÄ°FÄ°N KATILDIÄžI HİÇ BÄ°R TARTIÅžMAYA KATILMAMALARI YÖNÃœNDEDÄ°R!
Çolig’deki seçim süreci ise baÅŸlıbaşına bir doktora tezi olmaya adaydır. Kutlamalarda bile üç kafa kırılan, yabancı heyetlerin bile tartaklandığı bir savaÅŸtı bu.. Ev ev tehditler savruldu. Paralar dağıtıldı. Olmadık melanet sergilendi. Normal ÅŸartlarda 3-0 sonuçlanması gereken bir seçimde bir tek Doktor Ä°dris çıkabildi (baÅŸka adaylar olsaydı bile). Fakat bu seçimde Çolig aslına dönme iÅŸaretlerini layıkı ile verdi. Artık 1925’in intikamına giden yolun taÅŸları döşenmiÅŸtir..
Şırnak’ta ise kutlama törenlerine katılanların üstüne el bombası atıldı. Bir yurtsever ÅŸehit olma riski ile karşı karşıyadır.
Hakkında arkadaÅŸları tarafından çok ÅŸeyler yazılan ErtuÄŸrul Kürkçü, THKP-C’nin bir militanı olarak Kızıldere’de yakalandığında “niye ölmedi” diyenlere O, uzun bir süreden beridir sergilediÄŸi performansla cevap verdi. Bu eski gerilla adayı Devrimci yürüyüşüne ihanet etmediÄŸini gösteren gerçek bir veterandır. Sayın Kürkçü’nün Mersin’de halkın gönlünü kazanması bu bakımdan önemlidir. Türk Meclisi denilen platformu da layıkı ile kullanacaktır.
Åžerafettin Elçi’nin tecrubelerini, Altan Tan’ın enerjisi ve Ä°slami bilgeliÄŸini, Sırrı Süreyya’nın devrimci geçmiÅŸini, Erol Dora’nın Süryani-Kürt KardeÅŸliÄŸi ÅŸiarının hayata geçmiÅŸ samimi bir örneÄŸi olarak iÅŸlev göreceÄŸini kestirmemek mümkün deÄŸil. Yalnız Türk Basını ve yayın organlarının Altan Tan’ı zayıf gibi görünen “bağımsız davranma” eÄŸilimi ile abluka altına almaya çalışacakları kesindir. Sayın Tan’ın parti disiplini ile anarÅŸiyi karıştırmayacağını biliyorum.
DiÄŸerlerine gelince ne sen sor ne ben söyleyeyim. Kısacası Türk Siyasileri’nin kimyalarını, Kürt Bayan Vekiller’in bozacaklarını ÅŸimdiden söyleyebiliriz. Sayın Kaplan acaba ayda kaç kez; “Vanan derewkerin derweker” diye bağıracak? Sayın DemirtaÅŸ acaba kaç çeliÅŸki videosu gösterecek? Sayın Qencoyî acaba o çelebi tavırları ile kaç kiÅŸiyi kıskandıracak? Bengi Yıldız “o taşı attı mı”? Sırrı Sakık en nihayet giyindiÄŸi maÄŸazayı Türk Vekillere açıklayacak mı?
Evet bu kez çok adımlar atılacaktır.. Çünkü Veteranlar Vekil oldu!
2011-06-14
A Sirac Kekuyon