Obama! Rüzgar ekme!

Başkan seçilmek ve iyi sandığınız bir ekiple çalışmak herşeyi bildiğiniz anlamına gelmez. Türk Devleti’ne, en aşağısından Kuzeyli Kürtler’in kellelerini altın tepsi içinde sunmakla, bölgede, ABD’nin önündeki sorunları azaltmaz, tam tersine arttırır. Bunu biraz açalım derim..

Siz Sayın Obama; “I have a dream” diyen bir geleneğin ekmeğini yiyerek fizik olarak, politik olarak büyüdünüz.. O rüyayı gerçeğe döndüren bir şahsiyetsiniz.. Ama daha sert şartlar altında, daha ölümüne bir mücadelenin içinde bulunan başkalarının, özellikle Kürtler’in rüyalarını kabusa döndürmeye çalışmanızı anlamak mümkün değildir. Kürt Milleti; tarihi ile, dili ile, kültürü ve alabildiğine zengin mitolojisi ile saygı duyulacak bir millet iken, iki silah, üç varil petrol, bir kaç ton patates satışı için satılmamalı.
Siz bakmayın Kürtler’in arasındaki rekabete.. Ruhunu Ehriman’a satmış olan bazı Kürtler’in varlığı sizi şaşırtmasın. Yolunu şaşırmış insanlar sizin de aranızda vardı. Ama Dr Huey P Newton’ları, Malcolm-X’leri, Martin Luther King Jr’leri, Stokely Carmicheal’leri, H Rap Brown’ları, Maxwell Stanford’ları, Elijah Muhammed’leri vd yaratan renkli ABD’liler arasından da hainler çıkmadı mı? Aranızdan çıkan hainler, yukarıda adı geçen insanların takipçilerini nasıl yıldırmadı ise, aynı şekilde caşları, korucuları, ruhunu satmış olan yazarları, sanatçıları Kürt sayan zihniyet de bizi yıldıramaz.
Martin Luther King’in deyimi ile: ”We cannot turn back!”
Sayın Obama, 6 Nisan’da, kendi isteğinizle Türk Devleti’ni ziyarete geleceksiniz. Bu seyahatinizden çok şey beklediğiniz belli.. Kısa vadeli, dar görüşlü bir bakış açısının sahibi olsak, kazançlı çıkacağınıza biz de inanacağız. Ama… Ama kazın ayağı öyle mi? Siz ve ekibiniz bir illüzyona kapılmış, öylece, el yordamı ile hareket ediyor gibi bir intiba veriyorsunuz.. Tabii ki çok güçlü bir istihbaratınız var. Tabii ki bu istihbaratla kısa ve uzun vadeli senaryolar üreten siyasi stratejleriniz de var. Bundan dolayı ne yaptığınızı biliyor gibi bir kesinlikle hareket ediyorsunuz.
Oysa Ortadoğu gerçeği bambaşkadır. Irak’ın ABD genel valise L. Paul Bremer, oradan ayrıldığında; “Irak’taki demokrasi çok kirli olacaktır” derken bir realiteyi dile getirmişti. Nedir bu realite? Saddam’ın gitmesi ile ortaya çıkan manzaraya bakarak söylenen sözlerdi bunlar. Ortada bir Arap Milleti yoktu.. Sadece aşıretler vardı. Değişiklikleri hayata geçirmek bu Arap aşiret liderlerinin onayı olmadan çok güçtü. Üstelik dini problemler de orta yerde duruyordu. ABD Sünniler’i iktidardan alaşağı etmiş, onların yerine daha fazla anti-demokratik olan Şiiler’i geçirmişti. Yine aynı ABD, demokrasiye açık tek topluluk olarak Kürt Milleti’ni görmüştü. ABD askerlerinin burnunun dahi kanamadığı alanlar, Kürtler’in devletleştiği alanlardı. Hristiyanlar orada güvenlik içinde idi. Diğer dini azınlıklar yine orada yaşam alanı bulmuşlardı.

Sayın Obama,

ABD son zamanlarda geçmişteki deneyimleri unutmuşcasına Irak ve Türk Devleti’nde “Ilımlı İslam” arayışına girişmiştir. Gerçi Dışişleri Bakanı Bn Clinton Türk Devleti’ni ziyaretinde, söz konusu devleti “ılımlı islam” olarak tarif etmekten uzak durmuştur, ama geç kalaraktan.. Çünkü maya tutmuş, İslam resmen radikalizme doğru açılmış bulunuyorken, Türkler’i bir dönüş virajına sokmak imkansız hale gelmiştir. Süreç hızlanmış bulunuyor. Artık ne kadar istense de durdurulamaz. Bunu Afganistan deneyinden gayet iyi biliyor olmalısınız. Şu anda, tavır ve davranışlarınızla, aklınızca Türkler’i kullanmayı düşünüyor olabilirsiniz. Ama bunun kendi kendisini aldatmak olduğunu çok yakında öğreneceksiniz. Seçimlerden önce kesin bir dille Ermeni Katliamı tasarısını kanunlaştıracağınızı iddia ediyordunuz. Ama şimdi Ankara’nın asık suratına bakarak geri adım atmakta tereddüt etmediniz.

Siz Türk Devleti’nin yönetimini ele geçirmiş olan ve Kürt Milleti’nin yok edilmesini baş hedef olarak belleyen AKP ve o çerçevede düşünenlere taviz verdikçe, kısacası Kürtler’in kellesini bunlara takdim veya vaad ettikçe elbette bize zarar vereceksiniz. Ama uzun vadede ABD’nin kendisi de zarar görecektir. Çünkü mevcut Türk iktidarı hızla sertliğe doğru evrilmek zorundadır. Onlar bunu yapmazlarsa, alternatif ”dinci” odaklar bu işi ele alacak, ortalığı kan gölüne çevirecektir. Böylesine bir isyan, kısa bir süre içerisinde tüm Ortadoğu’yu etkileyecek, domino taşlarının yıkılmaya başlaması işten bile olmayacaktır.

Siz bu tavrınızla bölgedeki en hoşgörülü milleti olan Kürt Milleti’ni de etkiliyor, Kürtler’in bu karanlık güçlere teslim olmasını intac ediyorsunuz. Kısacası yeni politikanızla aşırıları ödüllendiren siz oluyorsunuz. Artık Irak’ın işgal edildiği günleri dahi arar duruma düşeceğinizi bilin. Kısa vadeli rahatlama uğruna uzun vadeli istikrarı gözardı etmeyiniz..

Ama şunu da unutmayınız; Türkler’in alternatif iktidarı bunlardan aşağı kalmaz. Bir politik gözlemci, rüyaları olan bir Kürt Ulusal kurtuluşçusu olan ve tek silahı kalemi olan beni bile ölümle tehdit eden bir oluşumdur söz konusu ettiğim. Bu alternatif Türk Muhalefeti, Suriye’deki Baas iktidarını bile aratacak fikirlere sahiptir. Bunu bir başka yazıda açacağım..

Umarım 6 Nisan’da illüzyona kapılmazsınız. Yine umarım tarihi boyunca hep alan, ama hiç vermeyen kurnaz Türk iktidarlarının yeni oyunlarına gelmezsiniz. Bir düşünün; Son Irak olayında size ne gibi yardımları oldu? İki mislini almadan ne verdiler? Bu zihniyete Kürtler’in kurban verilmesi size ne fayda sağlayacaktır? Kürtler’in savaşmadan pes etmeyeceklerine tarih hep şahitlik etmiştir..

2009-03-11

A Sirac Kekuyon