Libya üzerine aykırı bir yazı..

Libya Lideri geçmiÅŸte bazı büyük hatalar yapmıştır. Lockerbie bunlardan biridir. Ama ABD yönetimi de geçmiÅŸte Libya’ya saldırmadı mı? Trablusgarb’a bombalar yaÄŸdıran ve Kaddafi’nin ailesinden insanları bu bombalarla öldüren NATO’nun Lideri deÄŸil mi? Ömer Muxtar’ı 20.000 Libyalı’nın gözleri önünde asanlar Ä°talyanlar’dı. Bu büyük liderin tek suçu “Libya, Libyalılar’ındır” ÅŸiarı ile bağımsızlık savaşına giriÅŸmesiydi. Ä°kinci Dünya Savaşı’nda Libya iki büyük gücün boÄŸuÅŸma alanlarından biri idi. Ä°ngilizler kazandı. Savaşın galibi Ä°ngiliz ve Amerikalılar Ä°dris adındaki birini kral ilan edip kukla olarak oynatırken keyfleri yerindeydi. Çünkü ABD’liler onun “müsaadesi” ile Wheelus üssünü, Ä°ngilizler de Al-Adem üssünü kurmuÅŸ, Akdeniz’i Kıbrıs’taki üssü de kullanarak bir anglo-sakson gölü haline getirmiÅŸlerdi.

Fransızlar’a gelince; bunlar nerede ise tarihleri boyunca dünyanın en şöven, en istilacı yöneticilerini çıkarmışlardır. VietNam’dan ancak yediÄŸi dayak sayesinde çıktı. Cezayir’de 1ç5 Milyon insanı öldürdü, sakat bıraktı.. Dillerini yasakladı.. Ama çekildi. Tunus’tan da mücadelesiz çıkmadı. Fransa iÅŸgali altındaki Bask ülkesi ortadan kaldırdı vs..

Libya’nın petrolu olmasaydı Batı’nın umurunda olmayacaktı. Fakat ne yapalım ki bu zıkkım var! Ä°ÅŸte bu yeraltı zenginliÄŸi Libya’nın başına hep bela olmuÅŸtur. Kimsenin Libya’ya demokrasi gelmesini beklemek gibi bir düşüncesi olmadığını biliyorum. Irak’ta demokratik bir rejim kuracaklarını söyleyenler bir gün; “Irak Demokrasisi çok kirli bir demokrasi olacaktır” demiÅŸlerdi. Åžimdi bir de Libya’ya bakın.. 40’ın üstünde aÅŸiretten oluÅŸan yarı bedevi yarı araplaÅŸmış bir coÄŸrafyada nasıl bir demokrasi oluÅŸabilir?

Gerçekçi olalım; demokrasi, kapitalizme tümüyle geçmiÅŸ olan milletlerin seçtiÄŸi bir yönetim ÅŸeklidir. Bu rejim bile hala Batı’da tüm kurumları ile iÅŸlememektedir. Ä°ÅŸte Duçe Musollini’nin Ä°talyası’nın yaÅŸadıkları.. Ä°ÅŸte Führer Hitler’in rejimi.. Ä°ÅŸte Ä°spanya’daki Franko falanjizmi veya Portekiz’i inim inim inleten Salazar rejimi.. Ä°ÅŸte Japon rejimi vs.. Bu devletlerin tümü kapitalizme geçmiÅŸ coÄŸrafyalarda hüküm sürmüşlerdi. Salak bir “Türk” lider olan KılıçdaroÄŸlu bile o uyurgezer tavrıyla “Libya derhal demokrasiye geçmelidir” emrini veriyor!. 40 aÅŸiretin ceberrut lideri “emredersiniz” diyerek demokrasiye geçecekler ve Libya imrenilen bir halk cenneti olacak.. Ä°ÅŸ mi bu!

Bu durumda ayağı yere basan bir tahlil geliştirelim:

Batı, uzun zamandan beridir diÅŸ bilediÄŸi Libya’ya bir meydan dayağı atarak Kaddafi’yi gömmeyi Tunus olayları baÅŸladığı günden beri tasarlıyor, ajanları vasıtası ile ortam hazırlamaya çalışıyor. Kaddafi Libyası son yıllarda Batı’ya ters gelecek hiç bir ÅŸey yapmamasına raÄŸmen vurulacaktır. Kaddafi ÅŸahıs olarak daha dün sayılacak bir süre önce hem Fransa’da hem Ä°talya’da büyük deÄŸer verilerek karşılanmasına, Berlusconi tarafından eli öpülmesine raÄŸmen vurulacaktır. Peki o zaman Kaddafi Libyası’nın suçu ne?

Batı’nın kayıtlarına göre ÅŸu affedilemez(!) suçlar iÅŸlenmiÅŸtir:

-1970’te Ä°ngiliz ve ABD üslerine el konulması..

-1973’te petrolun millileÅŸtirilmesinde baÅŸrol oynaması..

-Nasırizmin ÅŸampiyonluÄŸunu yaparak Ä°srail’e karşı savaÅŸanları desteklemesi..

-Arap Milliyetçiliği temelinde anti-emperyalist bir tutum takınması.

-Bazı gerçek terörist eylemler gerçekleştirmesi..

-Afrika Birliği çerçevesinde oynadığı anti-emperyalist rol..

-Arap petrol şeyhlerine karşı takındığı yıkıcı tavır..

-Veee Petrol rezervlerinin iştahkabartıcı seviyede olması..

Batı’nın iddiasının aksine muhalif denilen isyancıların ipleri kuÅŸku götürmez bir ÅŸekilde ADB ve Fransa’nın elindedir. EÄŸer biraz kafa iÅŸletirsek durum gün gibi ortada. Düşünün.. Nasıl oluyor da ortalık sakin iken birdenbire ağır silahlı bir takım adamlar çıkıyor ve ÅŸehir üstüne ÅŸehir düşürüyor. Kaddafi güçleri karşı taarruzla onları geri püskürtünce baÅŸlıyorlar bağırmaya; “hani müdahale güçleri nerede?”. Tam da bu sırada Bahreyn’de nüfusun %70’ini teÅŸkil eden Åžii Araplar isyana baÅŸlayınca Batılılar’ın “anlayışla” karşıladığı bir Saudi saldırısı ile “halk” kırımdan geçiriliyor, susturuluyor. Aynı zulmu yapan Yemen yönetimi de kayrılıyor.. Bu anlayış karşısında Katar Libya’ya saldırmak üzere dört uçağını gönderiyor..

Bu özet tesbitlerin ışığında ÅŸunu söylüyorum: Libya’ya karşı yürütülen harekat bir istila harekatıdır. Kaddafi’nin direnme hakkı devredilemez ulusal bir haktır. Ä°syancılar ise açık bir ÅŸekilde iÅŸbirlikçidirler. Putin’in dediÄŸi “bu bir haçlı seferidir” sözleri geniÅŸ ölçüde doÄŸrudur. Duçe ErdoÄŸan bu yeni seferde eski Türk Beyliklerinin haaçlı seferlerindeki uÄŸursuz rolunu oynayarak istilacıların iÅŸlerini kolaylaÅŸtırmaya çalışmaktadır.

Bütün bunların yanında ben, Kaddafi’nin Kürtler hakkında söylediklerini, onlara yaptığı yardımı unutmak niyetinde deÄŸilim..

2011-03-21

A Sirac Kekuyon