Fethullah’ın DuruÅŸu, Türk Devleti’nin yeniden çöplüğe yönelmesi..

Fethullah adındaki lafı bile edilmeye deÄŸmeyecek kadar cahil olan ve ABD tarafından “örnek islami model” olarak sunulan yeni Türk FaÅŸizmi’nin ideologu olan bu unsur, maalesef örümcek baÄŸlamış kafası ile hem Güney’de, hem de Kuzey’de Kürt Halkı’nın yeni belası haline gelmiÅŸ bulunuyor..

Kendine özel bir faÅŸizme öncülük eden Fethullah, dini paraya çeviren güruhun da başında gelir. Bu özelliÄŸi büyük bir vicdansızlık perdesi geliÅŸtirmesine, moral deÄŸer erozyonuna yol açmıştır. Ardına sığındığı Said-i Nursi’nin mirasını rakipsiz bir ÅŸekilde kullanan, fakat fiiliyatta Melle Said Kürt olduÄŸundan dolayı onun elini bile sıkmamak için yolunu deÄŸiÅŸtiren bir adamdır. Ama yine de PS ÅŸartlarında onun adını kullanmakta hiç bir beis görmüyor. Çünkü Bediuzzaman artık hayatta deÄŸil ve onu yalanlayamaz.

Şöyle konuÅŸuyor Fethullah: “Bediüzzaman Hazretleri o bölgenin insanıdır. Bir dönem de Ermeni TaÅŸnaksiyonu’na karşı talebelerini arkasına alıp gönüllü savaÅŸan, Rus iÅŸgaline karşı alay komutanı olarak mücahede eden, bacağı kırılan, esir düşen, Kosturma’da hapis kalan ve harikulade bir ÅŸekilde oradan kaçıp Türkiye’ye dönen, Ä°stiklal Mücadelesi’ni destekleyen, (....)”

Melle Seid’in sivil alay komutanlığını ve sonrasında kemalist rejimle bir nevi uzlaÅŸmasını kutsuyor. Ama aynı savaÅŸta sırf Kürtler’i korumak için Büyük Ä°slami Ä°lim Adamı Şêx Åžerif’in de miralay olduÄŸunu, savaÅŸtan sonra bir Kürt gibi duruÅŸ sergilendiÄŸini ve kemalistlerin ipi ile idam edildiÄŸini bilmezden geliyor. Kıssadan hise; Türk Devleti’nin iÅŸine yarayanlar bir ÅŸekilde yaşıyordu, karşı duranlar ise ülkeleri ve halkları uÄŸruna ÅŸerefli bir ölüme merhaba diyorlardı. Aynı ÅŸey Rus Savaşı’nın büyük Kürt komutanı Kor Hüseyn PaÅŸa’nın da başına gelmedi mi? PaÅŸa Agirî direniÅŸinde doÄŸru duruÅŸ sergilediÄŸi için bir suikastla ebediyete göç ettirilmedi mi?

Fethullah söz konusu demecinde Said-i Kurdî’nin “Ä°stiklal Mahkemeleri’ni desteklediÄŸini öne sürmesi onun islamseverliÄŸinden deÄŸil, Türk egemen bir Ä°slam Alemi rüyasından ileri gelmektedir. Bu realite yukarıdaki yan cümlecik ile ortadadır. Burada oldukça açık yazacağım: Said-i Nursî’nin Kürt halkı’na yaptığı en büyük kötülük, Şêx Seid öncülüğü’nde baÅŸlayan 1925 ayaklanmasını sabote etmesidir. Çünkü o olmasaydı, Kor Huseyn PaÅŸa Üç alayı ile bu ayaklanmaya iÅŸtirak edecek, bu örneÄŸi gören diÄŸer Kürt Feodalleri de direniÅŸ mücadelesine kaatılacak ve Kürtler’in kaderini deÄŸiÅŸtireceklerdi. “Ä°slam’a kılıç çekilmez” sözlerinin arkasına sığınan Bediuzzaman bu tavrı ile onbinlerce Kürd’ün katline giden yolu da açmış oldu (bu konuyu bir baÅŸka yazımda iÅŸlemiÅŸtim).

Esas itibarı ile Ä°slam dürüst olmakla övünür. Fethullah ise çarpıtmaları ile başı göğe ermiÅŸ gibi bir duruÅŸun sahibidir. Muhammed Dini’ne mensup olan hiç kimse bir diÄŸer islamı “kafir” olarak suçlayamaz. Bu haramdır. Ama Fethullah, haÅŸa, kendisini “Allah’ın vekili” olarak bildiÄŸi için hükmünü serbestçe veriyor, insanların, mazlum insanların, kahrolmasını Allah’tan dilemiyor, istiyor. Bir nevi emrediyor.. “köklerini kurut ve iÅŸlerini bitir” yan cümleciÄŸi emir kipi ile söylenmemiÅŸ mi? Fethullah bu “yetkiyi” nereden alıyor? Halkların sırtından kazandığı dolarları mı ona batıyor?

Bakınız “ben Türk Devleti’nde her ÅŸeyi düzelttim, kontrol altına aldım” anlamına gelen laflar ediyor. Polisi, MÄ°T’i, üniversiteleri, anayasa mahkemesi dahil, bir bütün halinde yargıyı düzelttiÄŸini söylüyor. Bunların hepsini kontrol altına aldığı doÄŸrudur. Ama yarattığı polis teÅŸkilatı yıllık zehirli gaz rezervini dört ayda hak arayan kitlelari ezmek için tüketti. Yargı ise faÅŸizmin mengenesi olarak iÅŸlemekte en ufak bir tereddüt göstermedi. Fethullah mahkemeleri çocuklara tecavüz eden AKP’nin kapıkulu kiÅŸileri aklamakta yarış halindedirler. 14 yaşındaki çocuÄŸu satın alıp tecavüz eden Vakit Yazarı Ãœzmez ÅŸimdi dışarda.. Siirt’te dört kız çocuÄŸuna tecavüz edenler nerede? Serbest.. Mardin’de AKP’nin maaÅŸlılarından 26’sı 13 yaşındaki kıza tecavüz ediyorlar ve katakuli ile ÅŸimdi serbesttirler. 9 yaşındaki kız çocuÄŸuna tecavüz edenleri aklayan sistem AKP’nin kurduÄŸu sistemdir. Bu Fethullah takımının “Ä°slami namus” anlayışıdır. Öte yandan çömezi ErdoÄŸan çıkıpta pervasızca 1400 kiÅŸilik tutuklanacak olan BDP’lilerden bahsedebiliyor. Altı seçilmiÅŸ BDP’li vekil rehine.. Bu, Fethullah takımının siyasi ahlak anlayışıdır. Adam öldüren, çocuk öldüren “güvenlik güçleri” hakkında tahkikat bile açılamıyorken siyasiler rehine olarak tutuluyor Fethullah rejimi’nde..

Bütün bunları gerçekleÅŸtirmekle övünen imam efendi ise hala “mü’min” olduÄŸunu iddia edebiliyor..

Fethullah denilen bu cahil adam kendisine okyanus ötesinde empoze edilmiÅŸ olan psikolojik savaÅŸ ÅŸablonlarını oldukça abartılı bir ÅŸekilde kullanarak sıradan Türk insanının Kürd’e karşı kinini bilemekte, peygamberlerin, toplum liderlerinin adlarını istediÄŸi gibi kullanarak insanları biribirlerine karşı kışkırtıyor.. Bu yaptığı “fitne” deÄŸil de nedir? Bakın ÅŸu söylediklerine:

“Milletimizin belki büyük ölçüde ve pek çoÄŸunun yitirdiÄŸi bir ÅŸey varsa o da ızdırab duyulacak ÅŸey karşısında ızdırıpsız olmadır, heyecansız olmadır, metafizik gerilimini kaybetmedir. ‘.....(oysa) Milletimizin ızdırap duyulacak ÅŸey karşısında makul planlarla meselenin üstüne gitmesi söz konusu olamaz..’ Uykusunu kaçıracak ÅŸekilde, onu deliye çevirecek ÅŸekilde ızdırab olmalı ki içinde o bir gerilim hasıl etsin.. BaÅŸta ihtiyaç yerine giderken bile orada onu düşünsün. Ne yaptığını unutsun. Abdest alırken ÅŸaşırsın! Namazda bile..... Gece uykudayken bile uyansın...”

Bu pasajda geçen sözler PS’nin temel kurallarından bazılarıdır. “Makul çözüm planlarına hayır!” diyor Fethullah. Onun yerine tuvalette, abdestte, namazda, uykuda “kin” telkin ediyor Türkler’e. Bu alçaklığın daniskası deÄŸil de nedir? Mazlum bir milletin zulme, inkara ve asimilasyona karşı direnen evlatlarına ve giderek tüm Kürt Halkı’na kin beslemek, ibret alınacak bir sapkınlıktır. Adına hareket ettiÄŸini Türk’e yutturduÄŸu Ä°slam’ı bile bilmemektir. Hem Kürt Ä°nsanı Ä°slam olmayabilirdi.. Bu sana onları ezmek için bir hak mı tanır? Ama olmayan bir ırkın, yani Önasya’daki türkçülerin yaptığı ırkçılığın temsilcilerinin beyin yapıları her türlü mel’anete müsaittir. Hiç bir moral deÄŸer tanımayan Fethullah da bunlardan biridir.

Hayır Bay Fethullah!

Böylesine bir kini, bir ulusa karşı kini, beslemek, eÄŸer bir hak ise, bu sadece Kürtler’in sahip olması gereken bir haktır.. Çünkü ezilen onlardır.. Ãœlkeleri bölünüp paylaÅŸtırılan onlar..Katliama uÄŸrayan, asimile edilmeye çalışılan onlar. Åžehidine “ÅŸehid” demesi fiili müdahalelerle suç sayılan onlar. Åžehidini ancak direnerek layıkı ile gömebilen onlar. Evleri yakılan, ormanları yok edilen, ekonomileri iÅŸlemez hale getirilen yine onlar..

O halde;

Ä°lhakçı-inkarcı bir zihniyetle Kürdistan’ı tarumar eden Sen, onlara bir kin duyuyorsan onların sana ve takipçilerine bin kin beslemesi gerekir!

Allah’ı “çantada keklik” kabul eden bir zihniyetle şöyle haykırıyorsun:

“Allahım, birliÄŸimizi saÄŸla, aramızı te’lif buyur, bizi vifak ve ittifaka muvaffak kıl. Hidayet ve ıslahını murat buyurduÄŸun insanları ıslah eyle, kalb ve kafalarına salah ver. Åžayet düşmanlık yapanlar arasında ıslahını murat buyurmadığın ve kendileri hesabına ıslah istemeyen kimseler varsa, onların da altlarını üstlerine getir, birliklerini boz, evlerine ateÅŸ sal, köklerini kurut ve iÅŸlerini bitir.”

Burada adam laf kalabalığının altında yukarıdaki kinini daha da açık bir ÅŸekilde tekrarlıyor. Mahalle kavgasında edilecek laflar ediyor, şöyle; “onların altlarını üstlerine getir, birliklerini boz, evlerine ateÅŸ sal, köklerini kurut ve iÅŸlerini bitir”..

Oysa dua etmesine lüzum kalmadan Türk Devleti 1925’ten beri Kürtler’in altlarını üstlerine getiriyor. Bir yandan göçlerle, bir yandan toplu kıyımlarla (Dersim, Zilan ve Piran-Darêyênî), öte yandan da Liderler’in hayatta kalanlarını Binê-Xetê’ye, Güney’e ve Ä°ran’a kaçmaya zorlayarak altlarını üstlerine getiriyorlar, ki bunların arasında Fethullah’ı taret suyu olarak kullanabilecek kadar ilim sahibi insanlar da vardı (Şêx Eli Rîza efendi gibi). Ama Kürt Halkı hala ayakta.

Fethullah ezberlediÄŸi bazı arapça kelime ve cümlelerle ne derecede büyük bir “mütefekkir” olduÄŸunu ardına takılmış olan zavallı bir kitleye rahatlıkla yutturabiliyor. Ama kelimenin tam anlamı ile doktriner bir programı olmadığı için, NATO baÅŸta olmak üzere, Türk kitlelerini büyük Batılı güçlerin istedikleri doÄŸrultuda yönlendirmektedir. Bu kitleler dinlediklerini sorgulayacak bir geleneÄŸe sahip deÄŸildirler. “Åžef her zaman haklıdır” inancı bu kitlelerde neredeyse genetik bir kod haline gelmiÅŸtir.

Ä°ÅŸte böylesi bir kitleye Fethullah, okyanusun öte yakasında misafir olduÄŸu ÅŸefleri tarafından lüzumlu görülen her ÅŸeyi kolaylıkla enjekte edilebiliyor. Fethullah’ın bu özelliÄŸi, onunla Ä°slami örgütler arasında belli bir diyalog kurulmasına engeldir. Kaddafi bir ara bu adamın çömezi olan ErdoÄŸan’ın oyununa geldi ve bu hatası hayatına mal oldu. Hepimiz seyrettik gördük. Ama Pakistanlı, Afganistanlı, Ä°ranlı ve daha baÅŸka küçük grup ve partiler bu ekibi hep dışladı.

Bu kafadaki Fethullah, Kürdistan’da büyük bir PS yürüten ekibin en önünde yer almaktadır. Bu PS’de peygamberleri ve dinleri de çarpıtma temelinde kullanmaktadır. AÅŸağıdaki satırlar ona aittir:

“(Åžiddet, adam öldürme) Ne peygamberlerin nurânî hayatında, ne bir kısım toplum liderlerinin, Zerdüştlerin, Hermeslerin, Budaların, Brahmanların hayatında yoktur öyle bir ÅŸey. O ancak ÅŸeytan çizgisinde olabilecek bir ÅŸeydir.”

Bu satırlarda onarılamaz yalanlar gizli. Neden? Ä°ÅŸte bu soruya cevap vermek için Fethullah’ın amacını bir daha tek cümlede hatırlayalım, şöyle: Türk FaÅŸizmi’nin ideologu olan bu adam asıl olarak Kürt silahlı mücadelesini tereddüte düşürmeyi, destekleyici kitleyi bölmeyi amaçlıyor. Tıpkı duasında “emrettiÄŸi” gibi..

Dinler tarihi ile ilgilenenler, özellikle Ortadoğu kaynaklı dinlerin düzenlere karşı ihtilal temelinde geliştiklerini bilirler. Bu dinlerin oturtulmaları kesinlikle kanlı olmuştur.

Alın yahudiliÄŸi.. Peygamber Musa bu dinin temelini atarken çocukluk arkadaşı Firavun ile savaÅŸmadı mı? Kendisi bizzat kavga eden iki kiÅŸiden biri olan Ä°srailoÄŸlu’nun tarafını sorgusuz, sualsız öldürmedi mi? Hristiyanlık oturtulurken özellikle Bizans Ä°mparatoru’nun bu dini kabullenmesinden sonra ne kadar kan döküldüğünü otoritelerin araÅŸtırmalarında bulabilirsiniz. Ä°slamiyet’in oturtulması aynı ihtilalci ruhla gerçekleÅŸmedi mi? Hz Muhammed Medine döneminde dört savaÅŸa bizzat katılmadı mı?

Aynı ÅŸey ideolojik temelleri de ortaya konularak ZarathuÅŸtra Dini’ninde çok daha net görülür. ZarathuÅŸtra Halkçı bir peygamberdi. O, hedefine emek sömürücülerini çok net bir ÅŸekilde koymuÅŸtu. Ä°yi ile Kötü’nün savaşı onun öğretisinin temelidir. Kötü ile uzlaÅŸmak, dinden çıkma ile eÅŸ tutulmuÅŸtu. AraÅŸtırmacılar onu “pastoral dönemin”, urbanizasyonun başındaki dönemin sosyalist ideologu olarak tanımlarlar.. ErdoÄŸan bunu bilmez, ama sanki bilinç altında bu dinin mensuplarının kendisine karşı olduÄŸunu seziyor gibidir.. Yani tarihsel gerçekleri ters yüz eden bir unsur var orta yerde. Bu unsur neyi niçin yapıyor bu da belli.. Ama gel de keçilere anlat!

(Devam edecek)

2011-11-06

A Sirac Kekuyon