Ciddi bir Komplo yolda!

Bu yazının üstünde ciddi bir şekilde durulması, başta siyasi öncülüğü elinde tutan Kürt Örgütü’nün olmak üzere her Kürd’ün görevidir. Özellikle öncüler geniş yürekli ve devrimci ruhla hareket etmedikçe her uyarıya kulak kapatırlar. Bazıları ben merkezci, biata mecbur bırakıcı siyasi bir profil çizmekten vazgeçmedikçe yazılanların kıymetini kavrayamazlar. Bu yazıdan itibaren bu zihniyetin sahipleri ile direkt dialog arayışını bırakıyorum.. Ama Kürdistan için her Kürd’ü sözümü budaktan sakınmadan gerekirse en sert bir şekilde uyaracak eleştireceğim.. Anlaşılsın!

Şu anda bahsedeceğim komplo tezgahı, genelde tüm Kürdistan’ı, özelde Kuzey’i negatif bir şekilde etkilemeye matuftur. Türk Devleti şu anda bu komplonun alt yapısını oluşturmaktadır. Yapılan baskınlar, ilan edilmemiş “savaş hali” uygulamaları, pervasız esir almalar, Güney’e gözdağı vermeler boşuna değildir. Durup dururken düğmeye basıp kuduza yakalanmış gibi her tarafa saldırmaları belli bir amaca yöneliktir. Buna basit bir Habur girişine “misilleme” veya KCK “operasyonu” gözü ile bakamazsınız.

Çok emin bir kaynaktan aldığım aldığm net bir bilgi, aşağılayıcı bir uslupla sahneye konulmaya hazırlanılan bir komployu açıkça ortaya koyuyor. Bu kaynak, önemli bir Avrupa Devleti’nin bir yetkilisinden edindiği bilgiyi sunuyor. Avrupalı devletin bu yetkilisi; “önümüzdeki yaz aylarında Kürdistan’ı çok sıkıntılı günler bekliyecektir. Bunun sebebi, Türk Hükümeti’nin hazırlamakta olduğu fabrikasyon bir davadır. Kısacası, Türk Devleti, Sayın Öcalan hakkında ‘Ergenekon’a bağlayacağı bir dava açmaya hazırlanıyor. Bu dava öyle basit bir dava olmayacak, Kürt Direnişi’ni moral kırıklığına itecek bir senaryo ile sahneye konulacaktır. Kısacası Abdullah Öcalan aleyhine açılmış gibi görünecek olan bu dava aslında tüm Kürdistan’ı etkileyecektir.”

Türk Hükümeti bu dava ile birlikte yeni bir terör dalgası başlatacak, gözüne kestirdiği bütün miltan ruhlu insanları, direnişçi şahsiyetleri içeri tıkacaktır. Sayın Öcalan hakkında açılacak olan bu davadan hiç bir Kürt kendi dar çıkarları için fayda ummasın.. Çünkü Türk Devleti’ni çok iyi tanıyanlar, onların yeni bir örgütün, sözde barışçı da olsa faaliyet göstermesine, “derinliğini” de kullanarak, müsaade etmeyecektir. Bu dava muhtemelen; Tansu Çiller, Yalçın Küçük, Doğu Perinçek ve daha henüz ismi açıklanmamış kişiliklerin güya verecekleri “fabrikasyon bilgiler”i temel alacaktır.

Durum ummadığımız kadar ciddidir. Ama bu, komplocuların hazırladığı senaryoda zayıf tarafların olmadığı anlamına gelmez. En önemli zayıflıkları komplo teşebbüsünü zamanında teşhis edip deşifre etmektir. Bunun için kollektif bir zekaya, bu kollektif zekanın ortaya koyacağı kollektif bir mücadele planına ihtiyaç vardır. Unutulmasın; gücü elinde bulundurmak, herşeyi bilmek, her yeni durum karşısında en uygun tavrı alabilecek bir kafa yapısına sahip olmak anlamına gelmez. Kafilelerin gönderilmesi sürecinde de uyarıda bulunmuştum (sözlü olarak). Ama dikkate alınmadı. Bu kafilelerin gidişi ile zeminin yumuşayacağı, Türk Gerici Devleti’nin (Kemalisti ve dincisi ile) masaya oturulabileceği sanıldı (belki). Bu olmadı ve olamazdı. Baas rejimi bile en zayıf anında (1970) Kürt Lideri Mustafa Barzani ile aynı Beyan’a imza atmadı. Iraklı iktidar sahipleri “Ağa” rolunu oynadılar ve Beyanî Adar’ı, perde arkasında cereyan eden ateşli müzakerelere rağmen, tek başına ilan ettiler. Şimdi hem AB’nin, hem ABD’nin, hem Araplar’ın ve Farsların desteğini arkasına alan yılların oyunbazı Türk Devleti mi Kürtler’le, bir başka deyiş ile PKK ile, üç beş kişi dağdan indi diye masaya oturacaktı? Karşılama biçiminin bu sertlikte hiç bir rolu olmamıştır. Bu da bilinsin.

Kürt Halkı’na direkt sesleniyorum:

Hiç bir oyun sizin moralinizi bozmasın. Militan ruhunuzu daha da parlatın. Gerekirse öncüleri bile aşın! Bu komployu boşa çıkarmak sizin elinizdedir. Tüm hatlarınızla tarihin gördüğü en iğrenç Kürt Düşmanı olan Ergenekon’a yüklenin. Aralarında “Bana yetki verilsin, oralarda (Kürdistan’da) ot bitecek ortamı bile ortadan kaldıracak silahları tereddütsüz kullanacağım” diyen insanlık dışı kişiliklerin bulunduğu bir güruh ile adınızın yan yana yazılmasına müsaade etmeyin!

Ateş hattında siyaset yapmakta olan insanlara, seçtiğiniz vekillere ve belediye başkanlarına biraz daha cansiperane sahip çıkın. Umudum sizsiniz. Her yaştan genci ile direnmiş olan, bir avuç özgürlük uğruna yüzbinlerce şehit vermiş bir halksınız. Arkanızda hiç bir millete nasip olmamış muhteşem bir tarihin mirasçısısınız. Jenosidlerin en insafsızına rağmen ayakta kalmak gibi bir karekteriniz, onurunuz, gururunuz ve haysiyetiniz var. İnanın bu hasletler hiç bir millette bu yoğun bir şekilde yoktur.

Türk Devleti’nin açılım paketini hep birlikte gördünüz.. “Aramalar azaltılacak”, “çocuk mahkemeleri kurulacak”.. Ne kadar aşağılayıcı bir durumdur bu!

Bir avuç para için ruhlarını satanlara!

Emin olun gün gelecek, elinize verilen o iğrenç kan parasının kiri sizi boğacaktır! Tadını çıkarın ihanetin.. Sokaklara dükülmelerine vesile olduğunuz ve şimdi de karşılarına geçip ölümlerini seyrettiğiniz o insanlarımızın hedefinde olacaksınız. Hiç çaresi yoktur!

Kürt Milleti bu badireyi de aşacaktır..

2010-01-16

A Sirac Kekuyon