Bayrak Ä°ndirildi, maskeler de indi..
Bayrak Ä°ndirildi, maskeler de indi..
Yer; Lice
Bir Kürt genci giriyor nizamiyeden içeri.. Türk Bayrağı'nın asılı olduğu direğe tırmanıyor ve oradaki bez parçasını indirerek nizamiye kapısından çıkıp gidiyor..
Kiyamet böyle başladı.. Bu bez parçası Türkler için provokasyonlara başlamak için start anı olarak değerlendirildi MHP ve CHP kol kola Kürt kurumlarına yöneldiler. Hain Kılıçdaroğlu adeta kökredi.. Erdoğan "yaşı ne olursa olsun 'Türk Bayrağı'nı indiren cezasını bulacaktır'' tehdidini savurdu.
Erdoğan'ın bu tehdidi, içi boş bir tehdit değildir. Yapılacakların aynasıdır. Bu gidişatı daha önce de defalarca gözlemlemiştik. Türk Başbakanı'nın ve Türk Devleti'nin bu konuda sicili oldukça kabarıktır.
Kıbrıs'ta bir Elen'in Türk bayrağını indirme teşebbüsü bu gencin hayatına mal olmuştu.. O zamanların ABD yönetimi bu öldürme olayını kınamış ve 'bir bez parçası'nın bir hayata mal olmasını anlamadığını belirtmişti..
1996'da yapılan HADEP kongresinde Bir Kürt Genci, Kürdistan ve Türkler'in egemen oldukları topraklarda cereyan eden bayrak furyasını protesto etmek için salonda asılı olan Türk bayrağını indirmişti.. Türk Devleti Bu genci yakalıyarak sözde yargılamış, 23 Yıl hapse mahkum etmişti.
Şimdi Bayrak'ın, Türk Bayrağı'nın Kürtler'in nezdinde Neyi ifade ettiğine bakalım..
Türk Bayrağı Yurtsever bir Kürt için zulmu ifade eder. Bu konuda, ulusal bilinç açısından, kitlelerin bilincinin Kürdistan'ı esas alan partilerin bilincini aştığını resmen görebiliyoruz. Partiler, mesela HDP, Sebahat'ın belirttiğinin aksine intikam ateşi ile yanıyor. Hiç kimse ölülerini yok saymaya yanaşmıyorlar. Üstelik böyle bir yok sayma işlemini kurbanlarına hakaret sayıyorlar..
Evet, Türk Bayrağı;
Kürtler açısından gözlerine sokulmuş bir işgal veya daha doğru deyimi ile bir İlhak sembolu olarak görüyorlar.. Kürt Siyasileri'nin bunu doğru okumaları gerekir.. Her çıkmaza girişte ada yollarının bu insanlarımıza açılması, yanlış informasyonla yoğrulmuş bir Başkanlık makamına başvurulması, ezeli Osmanlı oyunlarının bie devamı olarak okunması gerekir.
Devam edersek, Türk Bayrağı;
Kalekol yapımında en önemli araçtır. Aynı zamanda siyasi cinayetlere giden yolda önemli bir adımdır.
Türk Bayrağı;
Stratejik yol yapımları ile Kürdistan topraklarına bir hançer gibi giren barajları sağlama bağlama aracıdır. Daha önceleri Deniz Baykal tarafından savunulan bu barajlar özellikle Çolig ve Dersim yörelerinde yoğunlaşmıştır.
Veee her şeyi provokasyona bağlamak, kıpırdayan her Kürd'e "provokatör" demek artık olağan bir "suçlama"ya dönüşmüştür.
Aman şunu yapma.. Aman bunu söyleme denilmeyen gün geçmiyor. Kürt için her şey, her eylem provokasyon sayılıyor. Şimdi sıra Sayın Öcalan posterlerini taşımayı provokasyon sayılacak gibi.. Ölümleri tabii görmek, her ölümü bir kader sayma günleri pek uzak değil..
Maksat bir türlü açılmayan "demokratikleşme" paketi zarar görmesin..
Oysa Türk Devleti bütünü ile Kürdistan'da terör estirmeye her zaman hazırdır. Bahane aramasına gerek yoktur.
Ben kişi olarak o bez parçasını indiren, ölümü göze alarak "işini" bitiren genci destekliyorum. Faşizmi şaha kaldıran bu eylem yerindedir..
Eline, kalbine, beynine sağlık sevgili insan.. Asla yalnız değilsin!
A Sirac Kekuyon
06. 10. 2014