Abselere neşter vurma zamanı..

Abselere neşter vurma zamanı..

Kürdistan’da, Ä°lhakçı Türk Devleti tarafından bir sivil savaÅŸ durumu oluÅŸturuluyor. Bu savaÅŸ durumu hiç bir sınır tanımayan ÅŸiddet, yalan, iftira, manipulasyon eÅŸliÄŸinde sürdürülüyor. Türk Basını kelimenin tam anlamı ile kuduz yaratıklar gibi ağızlarından salya akıtarak Kürtler’in her sözcüğünü, her hareketini çarpıtarak veriyor, “yine zehir saçıyorlar” gibi cümlelerle Kürd’ü küçük düşürme denemesine giriÅŸiyorlar. Sanki Halkımızın umurunda imiÅŸ gibi.

Bütün güçleri ile Kürtler’in artık yenildiÄŸi sanısını uyandırmaya “kalanları” ise teslim olmaları için zorlamaya çalışıyorlar. Bu sürece askerleri, üniversiteleri, ergenekoncuları, hakimleri, savcıları, camileri, polisleri ve kontraları öncülük ediyor. Kürt Milleti, çoÄŸunluk itibarı ile bunu biliyor. Emine Ayna, DTP’nin grup toplantısında halkın bu duruÅŸunu, altına imzasını atarak anlattı. Onu dinlerken, hep beyninin aynası olan gözlerine baktım. Sayın Ayna’nın gözlerinde hiç bir korku emaresi görmedim. Karşı tarafı tam markaja alan bir konuÅŸma tarzı tutturmuÅŸtu. O anda hiç bir tereddüte yer bırakmamacasına bir lider konumundaydı. Biz ve onlar diyordu.. Karşı tarafı makaraya sarmaktan geri durmuyordu. Türk Savcısı’nın “Ilısu barajının inÅŸasını durdurmaya çalıştı” dediÄŸi insanımızın suçunun altına alaycı bir ÅŸekilde imzasını attığını söylemesi, onun ve halkımızın yaÅŸadığı yüksek moral gücünü yansıtıyordu. Halkımız ilk olarak bu abseye neÅŸterini vuracak..

Türk Devleti’nde hafif yoÄŸunluklu bir iç çatışma yaÅŸanıyor. Bir tarafta ABD destekli AKP Ä°ktidarı, öte tarafta Ergenekon ve onun destekçisi CHP.. Bir diÄŸer köşede ise pusuya yatmış olan askerler yer alıyor. Askerler, ÅŸimdilik olamak kaydıyla, ABD’nin desteÄŸini almış olan münafıqlar iktidarını kolluyor. Onların tavrını 29 Nisan’da daha iyi anlayacağız. Benim üstünde durmak istediÄŸim, bazı Kürt yazarlarının, yaÅŸanan tutuklama furyası dolayısıyla Ergenekoncular’a sempati ile bakmak gibi bir eÄŸilime girmeleridir. Oysa Ergenekon bir kaatiller sürüsünden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Alın en çok söz konusu edilen Haberal’ı.. OÄŸlu MHP’li. Kendisi TV konuÅŸmalarında extrem bir Kürt düşmanlığı sergiliyordu. Alın Türkan’ı.. Ölüm döşeÄŸinde bile Kürt örgütlerine karşı kin kusuyor. Kürt Kızlarını alıp asimile etmeyi görev bilen yaratık. DiÄŸerlerini tanırsınız. Yalçın Kuçık.. DoÄŸu Perinçek, Veli Kuçık vs vs.. Kürd’ü “faili meçhul” darbelerle ÅŸehit edenler bunlar deÄŸil mi? Al biri vur ötekine! NeÅŸter!

Türk Askerleri ise suskun olmalarına raÄŸmen Türk Devleti’nin sahibi gibi davranıyorlar. Türk Askerbaşı, yazılarımda dört gün boyunca cevapladığım halde, ki o yazılar sadece özet cevaplardı, bitiremediÄŸim manipülasyonlarla dolu bir konuÅŸma yapmış, Türk Rejimi’nin patronu olduÄŸunu altını çize çize ilan etmiÅŸ, böylece yaveri ErdoÄŸan’a tur bindirmiÅŸti. DPT bu tavrı da atlamadı ve Obama’nın geliÅŸinden itibaren söz konusu zatın tüm tavırlarını hakkını vere vere halkımıza gösterdi, bir siyaasi parti olarak cevabını verdi. Bu da gerçeÄŸi yüzlere vuran bir neÅŸterdi.

Bir de iç abseler var...

Son DTP tevkifatı sonrasında pek çok Kürt örgüt ve ÅŸahsiyeti kendi duruÅŸlarını gözden geçirmiÅŸ, daha birleÅŸtirici bir tavırla ortaya çıkmış bulunuyorlar. Fakat istisnaların, bir yılı aÅŸkın bir süreden beri yürüttükleri ve panik yaratmaya yönelik çabaları da artmış bulunuyor. Bunların teÅŸhis ve teÅŸhir edilmesi kaçınılamaz ulusal bir görevdir. Aralarında sanatçıların, yazarların, siyasetçilerin ve kronik birer iltihap haline gelmiÅŸ kiÅŸiliklerin bulunduÄŸu bu “istisnalar” aslında dikkate deÄŸer bir yekun tutarlar. Köklerini düşmanın baÅŸarılı asimilasyon politikalarından alan bu kiÅŸilikler, Saddam ve öncesinin, hatta sonrasının, Mustafa Kemal ve Hain Ä°smet’in, Suriye ve Ä°ran rejimlerinin birer neferi gibi hareket etmiÅŸ olan bir silsile teÅŸkil ederler.

1974-75 son büyük Kürt Arap Savaşı’nda, Ölmez Lider Barzani’nin etrafında 70 bin pêşmerge ve 50 bin milis varken, Saddam’ın elinde “Selahaddin Atlıları” adı altında 245 bin caÅŸ vardı.. Kuzey’de ise gerillalar en kabarık sayı olan 10-15.000’e ulaÅŸtıklarında Düşman “Köy korucuları” adı altında 100.000 Kürd’ü silahlandırmıştı.

Konuya daha yakından bakalım:

Devam edecek

2009-04-23

A Sirac Kekuyon